İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ali Nar, oruç tutmanın sadece bedensel faydalarının değil, aynı zamanda bu dönemde doğru beslenme alışkanlıklarının sağlık açısından ne denli önemli olduğunu vurguladı. Oruç sürecinde sahurda dengeli ve yeterli beslenmenin, gün içerisinde enerjiyi korumada oldukça etkili olduğuna dikkat çeken Nar, sahurda ağır ve yağlı gıdaların tüketilmemesi gerektiğini söyledi.
Nar, iftar vaktinde yenilen yemeklerin çoğunlukla sahurda tüketilmemesi gerektiğini belirtti. “Kızartmalı ve aşırı yağlı gıdaların tüketiminden kaçınılmalıdır” diyen Dr. Nar, sahurda peynir, yumurta, zeytin ve tahin gibi daha hafif ve besleyici gıdaların tercih edilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Ayrıca, sahurda maden suyu içmenin de gün boyunca oluşabilecek mineral ve vitamin eksikliklerini gidermek açısından faydalı olacağına vurgu yaptı.
İftar vaktinin geldiğinde, yemeğe bir çorba ile başlamanın mide ve bağırsak sistemi üzerinde daha olumlu etkiler yaratacağını söyleyen Nar, bu nedenle çorba ile başlanıp sonrasında ana yemeğe geçilmesinin önerildiğini ifade etti. Bu durumun, yemeklerin sindirilmesi ve vücudun besinleri alabilmesi açısından önemli bir yöntem olduğunu belirtti.
Dr. Ali Nar, sağlık durumu nedeniyle oruç tutmasının sakıncalı olabileceği gruplara da dikkat çekti. “Kemoterapi tedavisi gören kanser hastaları, lösemi hastaları, diyalize giren veya girmeyen böbrek yetmezliği hastaları, şeker hastalığı olan ve insülin kullanan kişiler, ağır kalp yetmezliği yaşayanlar, ciddi nörolojik problemleri bulunanlar ve ağır psikiyatrik hastalıkları olan bireyler oruç tutmamalıdır” dedi. Bu tür hastaların, oruç tutmanın sağlık durumlarını daha da kötüleştirebileceğinden, mutlaka doktor önerisi sıcaklığında hareket etmeleri gerektiğini öneren Nar, bu konuda dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi.
Sonuç olarak, Ramazan ayında yapılacak olan oruç uygulaması, beden sağlığı açısından faydalı olabilir. Ancak bunun yanında, doğru beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi ve sağlık durumuna özel tavsiyelere uyulması gerektiği de unutulmamalıdır. Bu süreçte, her bireyin kendi sağlık durumuna dikkat etmesi ve uygun beslenme ile oruç tutma alışkanlıklarını dengeli bir şekilde yürütmesi gerektiği söylemi, Dr. Nar tarafından özellikle vurgulanan noktalardan biridir.