Glokomda Erken Tanı, Görme Kaybını Önler!
2290 okunma

Glokomda Erken Tanı, Görme Kaybını Önler!

Mart 12, 2025 09:51
Glokomda Erken Tanı, Görme Kaybını Önler!
0

BEĞENDİM

Medicana Sağlık Grubu Göz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Berna Şahan, göz tansiyonu hastalığı olan glokomun genellikle belirti vermeden ilerlediğine ve geç kalındığında geri dönüşü olmayan görme kaybına yol açabileceğine dikkat çekiyor. Dr. Şahan, “Bu nedenle erken tanı ve düzenli göz kontrolleri büyük önem taşıyor” şeklinde uyarıyor. Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen glokom, erken teşhis edilmediği takdirde ciddi görme kaybına neden olabilecek bir hastalık olarak tanımlanıyor.

Glokom için risk faktörleri arasında aile öyküsü önemli bir yer tutuyor. Ailesinde glokom hastalığı bulunan bireylerde riskin 4-9 kat daha fazla olduğu belirtiliyor. Ayrıca diyabet (şeker hastalığı), düşük tansiyon, uzun süreli kortizon kullanımı, göz travmaları ve yüksek miyop veya hipermetropi gibi durumlar glokomun gelişim riskini artıran diğer etmenler arasında yer alıyor. Op. Dr. Berna Şahan, göz hastalıkları arasında en sinsi ilerleyenlerden biri olan glokomda, erken tanı ve düzenli kontrollerin önemine vurgu yapıyor.

Glokom, çoğu hastada herhangi bir belirti göstermeden ilerleyebilmekte, ancak bazılarında göz ağrısı veya baş ağrısı gibi semptomlara yol açabilmektedir. Göz tansiyonu hastalığının belirtileri arasında görme bulanıklığı, sabahları belirginleşen baş ağrısı, televizyon izlerken göz etrafında ağrı ve gece ışıkların etrafında görülen ışıklı halkalar yer almaktadır. Ani göz tansiyonu krizlerinde ise, hastalarda görme kaybı, ciddi ağrı, bulantı, kusma ve gözde kızarıklık gibi belirtiler görülebilmektedir.

Op. Dr. Berna Şahan, glokomun genellikle 40 yaş üzerindeki bireylerde görüldüğünü, ancak yenidoğan bebeklerde bile ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Bebeklerde glokomdan şüphelenilen durumlar arasında gözlerin büyük olması (buftalmus), korneada bulanıklık, ışık hassasiyeti ve aşırı sulanma gibi belirtiler sıralanıyor. Bu tür belirtilerin varlığında mutlak surette bir uzmana başvurulması gerektiği vurgulanıyor.

Glokom hastalığının genetik bir geçiş gösterebileceği ifade ediliyor; aile bireylerinde glokom vakası bulunan kişilerde hastalığın ortaya çıkma riski daha fazla. Dolayısıyla Dr. Şahan, herhangi bir göz şikayeti olmasa dahi düzenli göz muayenelerinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Diyabet, hipertansiyon, sigara kullanımı, uzun süreli kortizon kullanımı ve göz travmaları da glokom riskini artıran diğer unsurlar arasında yer almakta. Göz yapısındaki farklılıklar nedeniyle yüksek hipermetrop ve yüksek miyop hastalarının da glokom geliştirme ihtimali diğer bireylere göre daha yüksektir.

Glokom tanısı konulan hastaların çoğunun, göz muayenesine başka şikayetlerle gelen bireyler olduğu belirtiliyor. Glokomdan şüphelenilen vakalarda, göz tansiyonu ölçümü, kornea kalınlığı (pakimetri), optik koherens tomografi (OCT) ve bilgisayarlı görme alanı tetkikleri yapılmaktadır. Tüm bu testlerin sonuçları muayene bulgularıyla birlikte değerlendirilerek kesin teşhis konulmaktadır.

Önemli bir nokta, gözde oluşan hasarın geri döndürülemez olduğudur. Ancak hastalığın ilerlemesini durdurmak için glokom damlaları, lazer tedavileri ve cerrahi müdahaleler uygulanabilmektedir. Göz tansiyonu hastalığının ilerleyici bir yapıya sahip olduğu için, hastaların düzenli takip edilmesi ve uygun zamanda müdahale edilmesi büyük önem taşımaktadır. Körlüğe yol açabilen bu sinsi hastalıkta erken teşhis ve tedavi gerçekten hayati öneme sahiptir. Bu nedenle Yıllık göz muayenelerini ihmal etmemeniz önerilir.

En az 10 karakter gerekli