1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle İzmir’de önemli bir etkinlik düzenlendi. DİSK, TÜRK-İŞ, KESK, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu ve TMMOB’un yer aldığı İzmir 1 Mayıs Tertip Komitesi, emekçilerin katılımıyla Konak’taki Kemeraltı Çarşısı girişinde bir basın açıklaması yaptı. Açıklama öncesinde, katılımcılar çeşitli sloganlar atarak mevcut hükümetin politikalarını ve sosyal adaletsizlikleri eleştirdiler. “Zam, zulüm, işkence, işte AKP”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP işçiye hesap verecek”, gibi sloganlar etkinliğin nabzını yansıttı. Ayrıca, “El ele, kol kola, omuz omuza, emek, barış, demokrasi ve adalet için 1 Mayıs’a” bildirisi de katılımcılara dağıtıldı.
Etkinliğin basın açıklamasını İzmir Barosu Genel Sekreteri Avukat Zöhre Dalkıran gerçekleştirdi. Dalkıran, mevcut iktidarın işsizlik oranlarını artırdığını, ekmeğin küçüldüğünü ve gençlerin geleceğine saldırdığını vurguladı. “Bu nedenle adaleti savunmak için 1 Mayıs’ta meydanlardayız” diyen Dalkıran, yoksulluk ve hayat pahalılığı konusundaki endişelerini dile getirdi. “Gelirde ve vergide adaleti savunmak için ayaktayız. Demokrasi için ayaktayız. Giderek baskıcı, hak ve hukuk tanımaz bir hale geliyor” ifadeleriyle mevcut sistemin adaletsizliklerine dikkat çekti.
Dalkıran, basın açıklamasında demokratik hakların, özellikle sendikal hakların ve ifade özgürlüğünün yok sayıldığını belirtti. “Sendika yöneticilerinden gazetecilere, sanatçılardan siyasetçilere kadar herkes hedef alınıyor. Anayasa ayaklar altına alınıyor; hukuk devleti ortadan kaldırılıyor” dedi. Yargının artık adalete değil, güçlü olanlara hizmet ettiğini söyleyen Dalkıran, bu duruma karşı seslerini yükseltme çağrısında bulundu.
Dalkıran, demokratik, laik ve cumhuriyetçi bir düzen için mücadele etmenin herkesin görevi olduğunu belirtti. Her türlü baskıya rağmen örgütlenmelerinin ve seslerini yükseltmelerinin hakları olduğunu söyleyen Dalkıran, Türkiye’nin ciddi sosyal sorunları olduğunu dile getirdi. “Asgari ücretliler ülkesi”, “şiddet mağduru kadınlar ülkesi” gibi ifadelerle ülkenin içerisinde bulunduğu durumun ciddiyetini gözler önüne serdi.
Zöhre Dalkıran, tüm emekçileri, işçileri ve emeklileri eşit ve adil bir yaşam için örgütlenmeye davet etti. “Patronlardan daha yüksek vergi veren işçiler olarak, asgari yaşamayı reddediyoruz” diyerek, toplumun tüm kesimlerinin bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı. “1 Mayıs’ta işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününde hep birlikte olalım, gücümüzü gösterelim” ifadeleriyle etkinliği sonlandırdı.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, İzmir’de etraflıca yaşanarak, sosyal adalet ve eşitlik taleplerinin yeniden dile getirildiği önemli bir etkinlik olarak hafızalarda yer etti.