İzmir Lisesi’nin Mezuniyet Videosu Sosyal Medyayı Salladı!

0

BEĞENDİM

0

İzmir’de bir lisede çekilen mezuniyet öncesi video, sosyal medyada geniş yankı buldu ve ardında tartışmalara neden oldu. Henüz ismi açıklanmayan bu lisede son sınıf öğrencileri, mezuniyet anısı olarak Francis Ford Coppola’nın ünlü filmi “Godfather” (Baba) temalı bir kurgu hazırladı. Öğrencilerin giyimleri, makyajları ve tavırları, özellikle genç izleyicilerin gözünde hızlı bir şekilde gündem maddesi haline geldi.

İZLEYENLER İKİYE BÖLÜNDÜ

Videoda dikkat çeken unsurlardan biri, bazı kız öğrencilerin yaşlarının üzerinde bir görünüm elde etmek için yoğun makyaj yapmalarıydı. Bu durum, erkek öğrencilerin de ağır ve olgun tavırlar sergiledikleri bir atmosferle birleşince, izleyiciler arasında farklı görüşlerin oluşmasına yol açtı. Kurgusal olarak bir sinema sahnesinin derinliğini yansıtmayı amaçlayan bu video, izleyenleri iki gruba ayırdı.

“VİDEODA RAHATSIZ EDİCİ BİR ŞEY YOK”

Bu tartışmaların ortasında, videoyu izleyenlerden bir kesim, “İzmir çağdaştır, bu da çağdaş bir eğitim anlayışının yansıması. Videoda rahatsız edici bir şey yok.” diyerek öğrencilere destek verdi. Bu grup, gençlerin özgürlüklerini ifade etme biçimini olumlu bulurken, İzmir gibi modern bir şehirde bu tür yaratıcılığın teşvik edilmesi gerektiğini savundular.

Öte yandan, bazı sosyal medya kullanıcıları ise gençlerin yaşlarına uygun olmayan bir tarzda video çekmelerini eleştirdi. Onlar, bu tür içeriklerin genç bireylerin kişisel gelişimlerine olumsuz etkilerde bulunabileceğini ifade ederek, özellikle eğitim çağındaki gençlerin daha uygun bir tematik etki altında olmaları gerektiğini vurguladılar.

GÜNDEME YANIT

Sonuç olarak, bu durum, toplumsal değerler ve gençliğin kendilerini ifade etme biçimleri üzerine daha geniş bir tartışma başlattı. Çeşitli kesimlerden gelen yorumlar, izleyenlerin bakış açılarına göre farklılıklar gösterdi. Gençlerin sanatsal çalışmalarını ve kişisel yaratıcılıklarını destekleyen bir yaklaşım ile yaşlarının gerektirdiği sosyo-kültürel normlar arasında bir denge sağlanmasının önemine dikkat çekildi. İzleyicilerin takıldıkları diğer bir önemli nokta ise, eğitim kurumlarının öğrencilerini bu tür içerikler üretmeye teşvik ederken, bu içeriklerin içeriği ve sunum biçimleri üzerine düşünmeleri gerektiği oldu.

Bu video olayının gençlerin kimlik gelişiminde nasıl etkiler yaratacağı ve toplumda bu tür içeriklerin nasıl algılandığı konuları, önümüzdeki günlerde daha fazla tartışılacak gibi görünüyor. Herkesin birbiriyle farklı şekilde algıladığı bu durumu, sosyal medyada yapılan yorumlardan da açıkça görebiliyoruz. Gerçekten de, gençlerin özgürlüğü mü yoksa toplumun değer yargıları mı önemli? Bu meseleyi tartışmak, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için kritik bir adım olabilir.