İzmir’de Sıcaklık İle Ateşle Mücadele Kızıştı!
2496 okunma

İzmir’de Sıcaklık İle Ateşle Mücadele Kızıştı!

Ağustos 4, 2025 01:42
İzmir’de Sıcaklık İle Ateşle Mücadele Kızıştı!
0

BEĞENDİM

Türkiye’nin batısında yer alan ve ülkenin en sıcak illerinden biri olan İzmir, yaz mevsiminde terleme, bitkinlik ve zorluklarla dolu bir yaşam sunuyor. Son günlerde, termometreler 40 dereceye kadar ulaşırken, bu sıcaklık özellikle ateş başında çalışan ustalar için dayanılmaz boyutlara varıyor. Ancak, bu ustalar, zorlu koşullara rağmen mesleklerine olan bağlılıkları ve azimleri ile dikkat çekiyorlar. Özellikle demirci, fırıncı ve dökümcü gibi iş kollarında görev yapan işçiler, hem dış ortamın hem de çalıştıkları yerlerin sıcaklığıyla başa çıkmaya çalışıyorlar.

İzmir’de aşırı sıcakların etkilerini en çok hisseden meslek gruplarından biri demirciler. Yıllardır bu zorlu mesleği sürdüren Süleyman Akdemir, 23 senedir demircilik yaparak ateşle iç içe bir yaşam sürüyor. Akdemir, çalıştığı ortamın sıcaklığının 65-70 derece civarında olduğunu ve ocakların sıcaklığının 1200 dereceye kadar çıkabildiğini belirtti. “Mesleğimi yaparken keyif aldığım için buradayım,” diyen Akdemir, günümüz gençliği için bu mesleğin zorluklarına rağmen, işine olan aşkı ile ön plana çıkıyor. Gençlerin daha serin, klimayla donatılmış ortamlara yönelmesinin nedenlerinden biri sıcak şartlar iken, onun gibi ustalar, bu durumu meslek sevgisiyle bertaraf ediyorlar.

Ateş başında yaşamını sürdüren bir diğer işçi olan fırıncı Sait Gül ise, “Dışarısı bana cennet” diyerek çalıştığı ortamın zorluklarını dile getiriyor. Gül, fırınlarında sıcaklıkların 70 dereceye kadar ulaştığını belirtirken, dışarının 40-45 derece olması nedeniyle fırının içerisindeki sıcaklığın çok daha katlanılmaz olduğunu ifade ediyor. Gül, “30-35 senedir bu işi yapıyoruz ve artık bu sıcağa alıştık” diyerek yılların tecrübesiyle bu zorlukların üstesinden gelmeye çalıştıklarını vurguluyor. Gül, sabah 8’den akşam 5-6’ya kadar bu sıcaklık altında çalıştıklarını ve başka bir meslek seçme şanslarının olmadığını ekliyor.

Serinlemek için herhangi bir imkanların olmadığını belirten Gül, “Soğuk su içtiğimiz zaman daha da çok terliyoruz,” diyerek maruz kaldıkları koşulları bir nebze de olsa anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, çay içmenin ağız kuruluğunu azaltması açısından önemli olduğunu belirtiyor. Sait Gül’ün yaşadığı bu zorlu koşullar, sıcak havalarda çalışan birçok insanın çektiği sıkıntıları gözler önüne seriyor.

Özellikle yaz aylarında İzmir’de çalışan bu emekçilerin gösterdiği azim ve kararlılık, modern dünyanın zorluklarına rağmen işlerini sahiplenmelerinin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Ülkenin sıcak iklim şartlarının ve iş hayatının zorluklarının bir araya geldiği bu durum, sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak karşımıza çıkıyor. Bu işçiler, her güne yeni mücadelelerle uyanıyor ve zorlu koşullar altında çalışmayı sürdürüyorlar. İzmir’de sıcağın etkileri altında geçen bir gün, işçilerin özverili çalışmaları sayesinde daha anlamlı hale geliyor.

En az 10 karakter gerekli