Anayasa Mahkemesi (AYM), Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın avukatlarının, Çalık’ın sağlık koşullarının cezaevi ortamında tutulmaya uygun olmadığı iddiasıyla yaptıkları tahliye başvurusunu reddetti. Mahkeme, Çalık’ın yaşamının maddi ve manevi bütünlüğünün korunması adına gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik bir karar verdi.
Mehmet Murat Çalık, geçmişte iki kez kanser tedavisi görmüş; lenfoma şüphesiyle ameliyat geçirmiş ve sonrasında anjiyo olmuştur. Bu bağlamda, tutuklu yargılanmaya devam etmesine karar verilmiş, ancak sağlığının gözetilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkeme, Çalık’ın sağlık durumunun ve tutulma koşullarının sağlık durumuna uygunluğunun sürekli takip edilmesine, gerektiğinde tedavi, tetkik ve hastaneye yatırılması gibi tüm tedbirlerin alınmasına karar verdi. Bu karar doğrultusunda İzmir 2 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gerekli bildirimler yapıldı.
Kararın gerekçesinde, başvuru dosyasındaki bilgi ve belgeler ışığında, Çalık’ın tutukluluk halinin devamının onun temel haklarına, özellikle de yaşamına ve maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike oluşturmadığına vurgu yapıldı. Anayasa’nın tutuklu bir kişinin sağlık gerekçesiyle serbest bırakılması için genel bir zorunluluk getirmediği de tekrar hatırlatıldı. Bu nedenlerle, Çalık’ın tahliye talebinin bu aşamada reddedilmesine karar verildi.
Öte yandan, düzenlenen tıbbi raporlar incelendiğinde, geçmişte yaşadığı hastalıkların sağlık açısından büyük riskler barındırdığı ve bu hastalıkların nüksetmemesi adına sağlık durumunun ve tutulma koşullarının sürekli takip edilmesi gerektiği açıkça ortaya konuldu. Dolayısıyla, sağlık durumuna uygun tedavi, tetkik ve hastaneye yatırılması gibi önlemlerin alınması kaçınılmaz bir gereklilik olarak belirlendi.
Açıklanan gerekçeler doğrultusunda, Çalık’ın Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrası kapsamında yaşamının, maddi ve manevi bütünlüğünün korunmasına yönelik tedbirler alınarak karar verilmiştir. Bu durum, hem mahkemenin hem de sağlık otoritelerinin bu süreçte dikkat etmesi gereken önemli bir nokta olarak öne çıkmaktadır.