İzmir’de Barajlar Tehlikede: Su Kesintileri Artabilir!

0

BEĞENDİM

0

İzmir’de Su Krizi ve Tahtalı Barajı Durumu

İzmir’in içme suyu ihtiyacının karşılandığı önemli kaynaklardan biri olan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı, 5 Ekim 2023 tarihi itibarıyla yüzde 4’ün altına düştü. Ekim ayının sonunda barajın dibinin görüleceğini ifade eden Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, 2026 yılında güzel yağışlar beklediklerini ancak bu yağışların barajları doldurmayacağını söyledi. Prof. Dr. Yaşar, “Yağışlardan mucize beklenmemeli” değerlendirmesini yaptı.

Kentteki kuraklık ve yağış azlığı, barajlardaki su seviyelerini her geçen gün düşürmeye devam ediyor. Bu bağlamda, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) tarafından yapılan açıklamalara göre, 6 Ağustos’tan itibaren şehrin genelinde planlı su kesintileri uygulanıyor. Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı 3,91’e, Ürkmez Barajı’nda ise 3,76’ya geriledi. Balçova Barajı’nda bu oran 6,59 iken, Güzelhisar Barajı’nda yüzde 49,99 olarak kaydedildi. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın doluluk oranı ise sadece yüzde 0,16 olarak tespit edildi. Gördes Barajı’nda ise bu yıl hiç su kalmadı.

Prof. Dr. Yaşar, “Ekim ayının sonunda Tahtalı Barajı’nın dibini göreceğiz. Barajlardaki su ise aralık ayının ortasından sonra yükselmeye başlar. Ancak daha aralık ayına çok zaman var,” dedi. Ayrıca, su kesintilerinin artacağına ve bu durumun özellikle tarım sektörü için büyük tehdit oluşturacağına vurgu yaptı. “Tahtalı boşalınca sadece kuyulara yönelmemiz gerekecek. Ancak kuyular da derinlerde olduğu için daha fazla ağır metal çekilecek ve bu, suyun maliyetini artıracak,” şeklinde açıklama yaptı.

Su Kesintilerine ve Tarımsal Su Kullanımına Dikkat

Prof. Dr. Yaşar, Tahtalı Barajı’nın 2008 yılında yüzde 2 doluluk seviyesine indiğini hatırlatarak, o dönemde İzmir’in nüfusunun 3 milyon 750 bin olduğunu, şu anda ise 4,5 milyon kişiyle nufusun arttığını belirtti. 2008’den günümüze yaşanan kuraklığın durumun ciddiyetini artırdığını ifade eden Yaşar, mevcut su kesintilerinin süresinin daha da uzaması gerektiğini vurguladı. “Ekim sonundan sonra 24 saatlik su kesintilerine gitmek zorunda kalacağız. Ancak geç kalındı. Asıl sorunumuz çeşmeden akan su değil; tarımda kullanılan su,” dedi. İzmir’in tarım sektöründeki yüksek su ihtiyacına da dikkat çekti.

Prof. Dr. Yaşar, şehirde şu anda kişi başı günlük 150 litre su verildiğini; yaz aylarında ise bu oran 180 litre civarındayken, Eylül ayı itibarıyla 750 bin metreküp suyun kente sağlandığını, şu anda ise bu miktarın 640 bin metreküpe düştüğünü bildirdi. Su kesintileri sayesinde günde ortalama 100 bin metreküp tasarruf sağlandığını belirten Prof. Dr. Yaşar, bunun yeterli olmadığını ifade etti. “Suyu çok dikkatli kullanmamız gerekiyordu, fakat bu konuda yetersiz kaldık,” diyerek durumu özetledi.