Can Holding’in Kara Para Soruşturmasında Şok Gelişmeler!

0

BEĞENDİM

0

“`html

Can Holding Üzerine Soruşturma ve Mali Suçlar

Can Holding yetkilileri hakkında gerçekleştirilen ve çeşitli suçlarla ilgili yürütülen ‘kara para’ soruşturması, Türkiye gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Eski Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkan Yardımcısı Ramazan Başak, yürütülen soruşturmaları ve bunların sonuçlarını Cumhuriyet gazetesine değerlendirdi. Başak, bugüne kadar eğitim kurumları, medya kuruluşları, ve lojistik şirketleri dahil olmak üzere toplamda 152 şirkete kayyum atandığını belirtti. Bu soruşturmanın, suçların tam olarak ortaya çıkarılması adına yasalar çerçevesinde gerçekleştirilmesi gereken bir ‘kontrollü teslimat süreci’ kapsamında yürütüldüğünü vurguladı.

Kara Para ve Suçlamalar

Başak, yapılan işlem ve denetimlerin, son yılların en geniş kapsamlı operasyonu olduğunu ifade ederken, suçlu olduğu iddia edilen bireylerin işlemlerinin sadece izlenmesi ve geçmişte bu tür işlemlerin engellenmiş olmasına dikkat çekti. Özellikle Can Holding’in, Ciner Grubu’na ait medya kuruluşlarını satın almak üzere kaynağı belirsiz 350 milyon doları elden yatırdığına dair iddiaların, dikkatle incelenmesi gerektiğini aktardı. Eğer bu büyüklükte bir para elden yatırıldıysa, ilgili bankanın MASAK’a bir şüpheli işlem bildirimi yapması gerektiğine, bunun yapılmaması durumunda banka yöneticilerinin de sorgulanması gerektiğine vurgu yaptı.

Emanetçilik Tartışmaları

Soruşturma kapsamında Doğa Koleji ve Bilgi Üniversitesi gibi önemli eğitim kurumlarına el konulması, yeni ’emanetçilik’ tartışmalarını gündeme getirmiştir. Başak, Doğa Koleji’nin 2019 yılına kadar sahibi olan ve 2020 yılında hayatını kaybeden iş insanı Ömer Saçaklıoğlu hakkında ilginç bir anekdot paylaştı. Saçaklıoğlu’nun, eğitim geçmişi olmamasına rağmen Doğa Koleji’ni almasına dair açıklamalarda bulunarak, “Ben eğitim işinden anlamam, bana ‘Okul 10 sene sende’ dediler, ben de aldım” dediğini aktardı. Can Holding’in, Doğa Koleji ve Bilgi Üniversitesi’ni satın alırken de benzer bir geçmişe sahip olduğunu belirten Başak, zamanla bu emanetçiler arasında çeşitli devir işlemlerinin mi gerçekleştirildiği, yoksa asıl sahiplerine dönüşün olup olmayacağının anlaşılacağını ifade etti.

Medya Kurumları ve Tedirginlik

Ramazan Başak, Can Holding soruşturmasıyla ilgili olarak iktidara yakın bazı medya kuruluşlarının soruşturmaya dair detaylı haberler yapmasının dikkat çekici olduğunu belirtti. Ülkede kara para cennetinin var olmadığı, gri listeden çıkmak için büyük çabalar harcandığı belirtilirken, diğer taraftan holdingler arasında 2021-2025 yılları arasında 50 milyar dolarlık bir kara para trafiği yaratıldığına dair iddiaların gündeme gelmesi dikkat çekti. Eğer muhalefet bu konuları dile getirirse, ülkede düşmanlar olduğu biçiminde eleştirilerle karşılaşacakları düşünüldüğünde, iktidarın büyük savunucusu durumunda olan medyanın bu durumu haberleştirmesinin anlamı üzerinde durdu.

Başak, Ciner Grubu’nun Can Holding’e 575 milyon dolara sattığı medya kuruluşlarının ödemelerinin henüz yapılmadığına dair çıkan haberlerin de ’emanetçilik’ iddialarını güçlendirdiğini vurguladı. Ayrıca, Ciner Grubu’nun soruşturmada yer almasının birçok yeni soru işareti doğurduğunu ve gelişmelerin kuruluştaki birçok kişi arasında ciddi bir huzursuzluk yarattığını da sözlerine ekledi. “Eğitim kurumları ve medya kuruluşları gibi stratejik yapıların suçlu olduğu iddia edilen kişilerin elinde alım satım ve devir işlemleri, tarihte ilk kez izlenmeden kalmıştır. Bu uygulama, ülkeye çok zarar verecek bir durumdur” diyerek, benzer olayların başka şirketler için de yaşanmaması gerektiğini ifadelerinde belirtti.

“`