Mahkeme, Çifte Ceza Uygulamasını İptal Etti!

0

BEĞENDİM

0

İzmir’de, bir vatandaşın gecekondusuna eklenti yaptığı gerekçesiyle aldığı adli ceza sonrasında, belediyenin kestiği 980 bin TL’lik idari para cezası mahkeme tarafından iptal edildi. Mahkemenin bu kararı, aynı eylemden hem adli hem de idari para cezası verilmesinin hukuken mümkün olmadığını vurgulaması bakımından önem taşıyor ve birçok vatandaşa emsal teşkil etmesi bekleniyor.

Olay, Karabağlar ilçesinde ikamet eden K.F. isimli bir vatandaşın mevcut konutuna ek malzeme yapmasıyla başladı. Karabağlar Belediyesi, bu yapı için yıkım kararı alarak aynı zamanda 980 bin TL tutarında idari bir para cezası kesmiş ve ayrıca suç duyurusunda bulunmuştu. Bunun sonucunda mahkeme vatandaş hakkında hapis cezası vermiş, ancak bu ceza para cezasına dönüştürülmüştü. K.F.’nin avukatı Mehmet Harun Elçi, durumu idare mahkemesine taşıyarak, mahkemenin ‘aynı fiilden dolayı iki kez ceza verilemez’ (Non Bis In Idem) ilkesine atıfta bulunarak, belediyenin kesmiş olduğu para cezasının iptal edilmesini sağladı.

Avukat Mehmet Harun Elçi, hukukun önemli prensiplerinden biri olan ‘non bis in idem’ ilkesinin, aynı eylemde iki kez cezalandırmanın mümkün olmadığını belirtti. Bu ilkenin Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 184. maddesinde de yer aldığını ifade eden Elçi, imar kirliliğine neden olmaktan ceza alan bir bireye idari yoldan ağır para cezaları kesilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtti. Ayrıca, mahkemelerin bu tür çifte cezalandırmaları iptal etme yoluna gittiğini de sözlerine ekledi.

Elçi ayrıca, dava açmaktan çekinilmemesi gerektiğini de vurguladı. Kaçak yapı yapanların tamamının yalnızca rant peşinde koşan kişiler olmadığını söyleyerek, daha çok dar gelirli bireylerin yüksek meblağlı para cezaları ile mağdur edildiğinin altını çizdi. Bu nedenle, belediyeden encümen kararı tebliğ alan vatandaşların hukuki yollara başvurmalarını önerdi. Avukat Elçi, “Vatandaşlarımızın bilinçli olmalarını, kendilerine tebliğ edilen encümen kararlarına karşı idare mahkemelerinde iptal davası açmalarını öneriyorum. Aldığımız bu emsal karar, vatandaşların çifte cezalarla mağdur edilmesinin önüne geçmekte ve hukuk devletini güçlendiren bir gelişme olarak öne çıkmaktadır” diye ifade etti.

İzmir örneği, vatandaşların haklarını korumak adına yargıya başvurmanın ve hukukun gerekliliklerini uygulamanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu durum, yerel yönetimler tarafından alınan kararların hukuka uygunluğunu sıkı bir şekilde denetlemek ve gerekirse mahkemeye giderek itiraz etmek gerektiğini bir kez daha gösterdi. İzmir’deki bu yerel olay, benzer durumlarla karşılaşan diğer vatandaşlar için de umut verici ve cesaretlendirici bir örnek olarak değerlendiriliyor.