Yeni Damlalar: Göz ve İşitme Hastalıklarına Çözüm Mü?

0

BEĞENDİM

0

Üreticileri tarafından yüksek frekanslı minerallerin birleştirilmesiyle elde edildiği iddia edilen damlalar, özellikle bebekler için dahi kullanılabilir diye tanıtılmakta. Bu ürünlerin göz damlaları, üveit, keratokonus, miyop, astigmat gibi göz hastalıklarının tedavisinde etkili olduğu öne sürülmektedir. Kulak damlaları ise çınlama, vertigo ve işitme kaybı gibi rahatsızlıklara çözüm sunduğu iddiasıyla piyasaya sürülmektedir. T.Y. isimli bir kişinin ifadesine göre, ilaç çoğu zaman askeri personel tarafından kullanılmakta ve kendisi de 30’dan fazla hasta üzerinde bu damlaları denemiştir.

Bu damlaların etkinliğine dikkat çeken Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gökhan Deda, hiçbir göz hastalığının sadece damlalarla tedavi edilemeyeceğini belirtmektedir. Dr. Deda, “İlk kullanımda yüzde 20 iyileşme oranı olamaz. Tıp, bütünsel bir değerlendirme gerektiren bir alandır. Her hastanın durumuna göre farklı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır,” ifadelerini kullanarak ilacın yan etkileri olduğuna da dikkat çekmektedir. Sağlık Bakanlığı onayı olmayan bir ürünün şifa kaynağı olarak lanse edilmesinin tehlikeli olduğunu vurgulayan Dr. Deda, hastaların mutlaka doktor kontrolünde hareket etmeleri gerektiği konusunda uyarıda bulunmaktadır.

Öne çıkan bir diğer uzman, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Profesörü Erkan Vuralkan’dır. Vuralkan, damlaların hastalara fayda sağlaması için mutlaka tıbbi nitelik taşıması gerektiğini ifade etmektedir. “Orta kulağa gitmeyecek olan bir damlanın etkisi sınırlıdır. İşitme kayıplarının birçok nedeni olabilir ve tek bir damlayla tedavi etmek mümkün değildir,” diyen Vuralkan, tıbbi ürünlerin Sağlık Bakanlığı standartlarına uygun olarak ruhsatlandırılması gerektiğini vurgulamaktadır. İlgili damlaların yalnızca belirli bir bölgede etkili olabileceğini söyleyen Vuralkan, bu tür ilaçların kullanımı sırasında dikkatli olunması gerektiğini ifade etmektedir.

Dr. Deda ve Dr. Vuralkan’ın görüşlerinin yanı sıra, bu damlaların güvenli olup olmadığı konusundaki endişeler de gündeme gelmektedir. Dr. Vuralkan, “Eğer gerçekten etkin bir tedavi söz konusu olsaydı Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanırdı,” diyerek güvenilirlik eksikliğine işaret etmektedir. Her iki uzman da halkı, hekim kontrolü olmayan bu tür ürünlerden uzak durmaları konusunda uyarmaktadır.

Sonuç olarak, göz ve kulak için önerilen damlaların etkinliği ve güvenliği hakkında ciddi endişeler bulunmaktadır. Tıbbi bir ürün olabilmeleri için gerekli tüm şartların karşılanması gerekirken, hastaların bu ürünleri kullanma konusunda dikkatli olmalarını öneren uzmanlar, sağlıklarının tehlikeye girmemesi için mutlaka uzman görüşü almaları gerektiğini belirtmektedir. Sağlıklı bir tedavi süreci, hastalıkların doğru bir şekilde tanımlanması ve uygun tedavi yöntemlerinin seçilmesiyle mümkün olacaktır. Bu bağlamda, şüpheli ürünleri kullanmanın potansiyel tehlikeleri göz önünde bulundurularak, hekimlerin öneri ve reçeteleri dikkate alınmalıdır.