İzmir’in Aliağa ilçesinde, balık turu düzenleyen kaptan Ahmet Sakallı ile her sabah teknesine gelen bir martı arasında ilginç ve samimi bir bağ oluştu. Kaptan Sakallı, martıya ‘Oluş’ ismini verdi ve bu kuşun yaklaşık bir yıldır her gün aynı saatte teknesine gelip camı tıklattığını fark etti. Oluş, sadece bir kuş değil; aynı zamanda kaptanın günlük yaşamında özel bir yer tutmaya başladı.
Açık deniz ve tekne hayatının getirdiği yalnızlıkla birlikte, Ahmet Sakallı, ‘Ayas Paşa’ isimli teknesinde yalnızca balık tutmakla kalmayıp, aynı zamanda bu martıyla bir dostluk geliştirmeyi de başardı. Her sabah teknesine konan martı, bir süre sonra kaptanın yanında kalmayı tercih etti ve diğer martıları tekne çevresinde uzaklaştırarak, kendi varlığını hep ön planda tutmayı başardı.
Açıklamalarında, martının kendisine olan ilgisini ve nasıl bir iletişim kurduğunu detaylandıran Ahmet Sakallı, her sabah ‘Oluş’un camı tıklattığını veya dikkatini çekmek için teknenin üst kısmından ses çıkardığını ifade etti. Bu iletişim, kaptanın günlük rutininde bir nevi gelenekselleşmiş durumda. “Bir yıldır beraberiz.” diyen Sakallı, “Balık istemek için ya cama tıklatır ya da dikkatimi çekmeye çalışır. Kısa sürede ben de bu durumu anlamaya başladım,” dedi.
Oluş, kaptanla çok özel bir bağ kurmuş durumda; bu bağ, zamanla daha da güçleniyor. Ahmet Sakallı, “Beni göremezse mutlaka bir şekilde sesini duyurur,” diyerek martının kendisine olan bağımlılığını ve sadakatini vurguladı. Kaptan, henüz martının elinden yem alacak kadar yakınlaşamadığını, ancak bu dostluğun daha da pekişeceğine olan inancını dile getirdi. Bu tür ilişkilerin hem insan hem de hayvanlar için hayata dair önemli birer parça olduğunu düşünüyor.
Aliağa’daki bu hikaye, sadece doğal yaşamın bir parçası olmanın ötesinde, insanlarla hayvanlar arasında oluşan dostane bağların önemini de vurguluyor. Kaptan Ahmet Sakallı ve martı ‘Oluş’, bu dostluğu ve bağı kurgularken, denizlerin serin sularında bir araya gelen iki canlı, birbirleriyle olan iletişimleriyle ne kadar özel bir hikaye oluşturdiklerini gösteriyorlar. Bu hikaye, insanların yalnızlıklarıyla başa çıkmaları için hayvanların ne denli iyi birer dost olabileceğini bizlere hatırlatıyor.
Sonuç olarak, İzmir’in Aliağa ilçesinde yaşanan bu olay, doğanın sunduğu güzelliklerin ve dostluğun en tatlı örneklerini gözler önüne seriyor. Ahmet Sakallı ve Oluş’un hikayesi, belki de birçok insana ilham verecek bir dostluk öyküsü olarak hafızalarda yer edinmiş durumda. Gelecek günlerde bu bağın daha da sıkılaşmasını ve yeni maceralara tanıklık etmesini umuyoruz.