İzmir’in köklü spor kulüplerinden biri olan Altay, son yıllarda yaşadığı büyük düşüşle dikkat çekiyor. 2021-2022 sezonu itibarıyla Süper Lig’de mücadele eden Altay, aradan geçen üç yıl içerisinde 3. Lig’e kadar gerileyerek profesyonel futbol kulüpleri arasındaki en alt seviyeye inmiştir. İzmir ekibi, 2021-22 sezonunda Süper Lig’de mücadele ederken, o sezonu 18. sırada tamamlayarak 1. Lig’e düşmüştü.
Altay, 1. Lig’de bir sezon kalmayı başardıktan sonra, geçen sezon yeniden düşüş yaşadı ve bu sezon da TFF 2. Lig’den veda etmek zorunda kaldı. 2021 yılının sonlarına doğru, 3. Lig’e dönüşü ise, 2017 yılından sonra geldi. Altay’ın son karşılaşması, TFF 2. Lig Beyaz Grup’taki 32. hafta mücadelesinde Kepez Spor ile 1-1 berabere kaldığı bir maç oldu. Böylelikle, eski günlerine dönme umudu taşıdığı bir dönemde, 8 yıl aradan sonra 3. Lig’e düşme acısını yaşadı.
Bu düşüşün arkasındaki nedenler ise oldukça karmaşık ve iç içe geçmiş durumda. Mali sorunlar, üst üste gelen ceza puanları ve yönetim hataları, Altay’ın ihtiyaç duyduğu sportif başarılara ulaşmasını engelledi. Özellikle, geçmiş sezonlarda yapılan borçlar nedeniyle sürekli olarak puan silme cezaları alan kulüp, 800 milyon TL’nin üzerinde bir borca sahip. Bu durum, hem finansman hem de takıma katılım konularında büyük sıkıntılara yol açtı.
Altay, eski futbolcularına olan borçları nedeniyle 2021-2022 sezonunun devre arasından bu yana yaklaşık 3 yıldır transfer gerçekleştiremiyor. Bu da takımın kalitesini yükseltme ve rekabet gücünü artırma konusunda ciddi engeller oluşturdu. Kulüp yönetimi, yaşanan bu krizden kurtulmak amacıyla şirketleşme yoluna gitme hedefiyle girişimler başlattı ancak yatırımcı bulma konusunda yaşadığı zorluklar, bu hedefin önünde büyük bir engel olarak kaldı.
Bunun yanı sıra, Altay taraftarları için bu düşüş sadece sportif bir başarısızlık değil, aynı zamanda kulüp kimliğinin sorgulanmasına neden olan duygusal bir etki yarattı. Altay, 1914 yılında kurulan ve Türk futbolunda önemli bir yer edinen bir kulüp olarak, bugüne kadar pek çok başarıya imza atmıştır. Ancak son yıllardaki bu ani düşüş, köklü geçmişine ve taraftarlarının duygusal bağlılığına ters düşen bir durum yarattı.
Böylece, Altay’ın yaşadığı bu süreç, futbol camiasında geniş yankı buldu ve pek çok taraftar, kulübün geleceği hakkında endişeler taşımaya başladı. Geçmişte kazandığı şampiyonluklar, kültürü ve iz bıraktığı anların gölgesinde kalan bu düşüş, Altay için bir dönüşüm hikayesi olarak değerlendirilse de, başarı için gereken yapı ve desteğin sağlanması büyük bir önem taşıyor. Gelişmeler, önümüzdeki süreçte Altay’ın yeniden doğuşu veya sonunun gelmesi açısından belirleyici olabilir.