Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026 yılında geçerli olacak asgari ücret rakamını belirlemek için ilk toplantısını gerçekleştirdi. Bu toplantı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda saat 13.50’de, Bakan Vedat Işıkhan başkanlığında yapıldı. Komisyonun tarafları olan işçi, işveren ve hükümet temsilcileri, bu önemli toplantıda bir araya geldi.
Toplantı öncesi yapılan görüşmelerde, Bakanlık’tan yapılan açıklamada sosyal diyalog ve istişare mekanizmalarının güçlendirilmesinin önemine vurgu yapıldı. Her iki tarafın yaklaşım ve değerlendirmelerinin komisyonun çalışmaları açısından belirleyici olduğu ifade edildi. Sendikaların asgari ücretle ilgili beklenti ve önerilerinin önemsendiği belirtildi ve “Bakanlık, sosyal diyaloğu esas alan bu çalışmaları sürdürecektir” denildi. Bakan Vedat Işıkhan, sürecin sonuna kadar diyaloğa açık olacağını ifade etti.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) adına toplantıya katılan Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar’ın toplantıya katılmasının ardından komisyondan ayrılacağını açıkladı. Ağar, toplantı sonrası yaptığı basın açıklamasında TÜRK-İŞ’in komisyonda yer almayacağını belirtti. Komisyonun mevcut yapısında işçilerin karar süreçlerinde etkili olmasını engellediğini ve bu nedenle bahsi geçen komisyona katılmamayı tercih ettiklerini söyledi.
Ağar, geçtiğimiz yıl yapılan zam oranının enflasyon oranının altında kaldığını hatırlatarak, temel ihtiyaç ürünlerinde ciddi fiyat artışlarının sürdüğünü bildirdi. Bu durumun, hane bütçesine baskı yaptığına dikkat çekti ve toplumun adil gelir ve yaşam koşulları için sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
Asgari ücretin belirlenmesinde ekonomik verilerin gerçeğe uygun biçimde değerlendirilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Geçtiğimiz yıl TÜİK tarafından açıklanan %44,38’lik enflasyona rağmen asgari ücrete %30 oranında bir zam yapılmasının yetersiz olduğu belirtildi. Temel ihtiyaç ürünlerindeki fiyat artışları, işçilerin alım gücünü olumsuz etkiliyor. Asgari ücretin düşük belirlenmesinin işçileri zor durumda bıraktığı ifade edildi. Bu durum, uzun süre çalışarak prim ödeyen emeklileri de derinden etkiliyor.
Türkiye ekonomisi son yıllarda büyümesine rağmen, bu büyümeden elde edilen refahın işçilere ve emeklilere yansımadığı savunuldu. Dolar milyarderi sayısının artması, zengin ile yoksul arasındaki farkı daha da açıyor. Milyonlarca işçi ve emekli, en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda bile değil. Bu nedenle, asgari ücretin belirlenirken geçmişte yaşanan enflasyon kaybının telafi edilmesi ve ek artışlar yapılması gerektiği ifade edildi.
Kamuoyunda “asgari ücret artarsa enflasyon artar” biçiminde dile getirilen iddiaların ekonomik verilerle örtüşmediği belirtiliyor. Geçmişte enflasyon artışının asgari ücret ile doğrudan bağlantılı olmadığı vurgulandı. Ayrıca, çocuk işçiliğinin hala yaygın bir şekilde devam ettiği ve ağır çalışma koşullarında çalışan çocukların yüksek risk taşıdıkları ifade edildi.
Asgari ücret, yoksulluk ve hayat pahalılığını en ağır biçimde yaşayan kesimler için yeterli düzeyde belirlenmelidir. Her bireyin insanca yaşama hakkının sosyal devlet ilkesinin bir parçası olduğu ifade edilerek, işçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve geleceğe güvenle bak
1
Fazılsay Caddesi’nde feci kaza: 2 ölü, 3 yaralı!
2619 kez okundu
2
Cevdet Yılmaz İzmir İş Dünyası Buluşması’nda!
2594 kez okundu
3
AKUT’ta Selçuk Ekibinin Yeni Dönemi Başlıyor
2593 kez okundu
4
Feke’de 12 Maden İşçisi Karda Mahsur Kaldı
2592 kez okundu
5
Başkan Ünsal: ‘Emanetlerimize Sahip Çıkacağız’
2586 kez okundu