24 Nisan 2025 Perşembe
Türkiye’de enerji tüketiminin önemli bir kısmı binalarda gerçekleştirilmektedir. Son beş yıl içinde dünya genelinde hızla yaygınlaşan jeotermal ısı pompaları, bu enerji tüketiminin büyük bir kısmını jeotermal kaynaklardan karşılamak konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Jeotermal ısı pompaları, toprağın doğal ısısından faydalanarak hem ısıtma hem de soğutma işlemlerinde etkili bir çözüm sunmaktadır. Bu sistemler, ciddi enerji tasarrufu sağlamakla kalmayıp, sürdürülebilir enerji kaynakları açısından da büyük bir öneme sahiptir.
Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, toprağın birkaç metre derinliğinde bile sıcaklığının sürekli olarak 10 derecenin üzerinde kaldığını ve bu durumun mevsimsel değişikliklerden etkilenmediğini vurgulamaktadır. Kındap, Türkiye’de doğalgaz altyapısının yeterince yaygın olmadığı bölgelerde konutlarda ısı pompası kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Ayrıca, ilerleyen dönemlerde doğalgaz kullanımının bu jeotermal kaynaklı ısı pompaları ile ikame edilmesinin önemine dikkat çekmektedir.
Kındap, konut ısıtma amacıyla kullanılacak jeotermal kaynaklı ısı pompalarının doğru projelerle hayata geçirilebileceğini aktarıyor. Türkiye’nin 2053 yılı için belirlediği “Net Sıfır” hedefine ulaşmasında bu tür uygulamaların önemli bir rol oynayabileceğini belirtmektedir. Özellikle yeni inşa edilen binalarda jeotermal ısı pompalarının kullanımının teşvik edilmesinin, enerji verimliliğine dayalı önemli kazanımlar yaratacağını öngörmektedir.
Jeotermal ısı pompaları, sadece ısıtma değil, aynı zamanda soğutma işlemlerinde de kullanılabilmektedir. Kındap, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan enerji arz güvenliği sorunlarının, başta Avrupa olmak üzere birçok gelişmiş ülkede ısı pompalarının kullanımını yaygınlaştırdığını ifade ediyor. Isı pompalarının, önümüzdeki yıllarda pek çok klima sisteminin yerini alacağı ve 2050 yılına kadar 2.6 milyar insanın klima ihtiyacını karşılamasının beklendiği teknoloji olarak öne çıktığını vurgulamaktadır.
Dünyada hızla yayılan jeotermal teknolojisinin, dışa bağımlılığı sıfıra indirirken sürdürülebilir bir enerji kaynağı sağlama potansiyeline dikkat çekilmektedir. Türkiye, iklimlendirme teknolojileri üretebilen ve bu konuda önemli bir konumda yer alan bir ülkedir. Kındap, uzun vadeli kredi ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini düşündüğünü ifade etmektedir.
Ayrıca, Avrupa Komisyonu’nun önerisi olan REPowerEU paketi çerçevesinde, 2030 yılına kadar Avrupa’da 30 milyon ısı pompası kurulumu hedeflendiği belirtilmektedir. Bu hedefin, fosil yakıt bağımlılığını sona erdirmek için kritik bir adım olduğu ifade edilmektedir. Kındap, yalnızca konutlarda değil, tüm yaşam alanlarında kendi enerjisini üreten ve tüketen sistemlerin tasarlanarak uygulanmasının önemine de dikkat çekmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’nin ve Avrupa’nın enerji verimliliği ve sürdürülebilirliği adına jeotermal ısı pompalarının yaygınlaşması büyük bir fırsattır. Bu sistemlerin kullanılması, hem enerji tasarrufu sağlaması hem de çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunması açısından son derece önemli olup, gelecekte enerji ihtiyacının karşılanmasında kritik bir rol oynayabilir.