24 Nisan 2025 Perşembe
12 yaşındayken Samsun’dan Almanya’ya göç eden Hasan Özdaş, 53 yıllık bir süre boyunca Avrupa’da yaşadıktan sonra özlemini çektiği Türkiye’ye dönmeyi tercih etti. Şu an 61 yaşında olan Özdaş, dönüşünde çocukluğunda babası ve büyüklerinden etkilenerek oluşturduğu giyim tarzını yeniden canlandırdı. Bu kıyafetleriyle, eşinin de katılımıyla Türkiye’nin çeşitli illerinde tur attı. Özdaş, bu süreçte yalnızca yöresel kıyafetler giydiğini ve bu kıyafetlerin kendisine ait bir kimlik kattığını belirtti.
Hasan Özdaş, babasından esinlenerek giyindiği yöresel kıyafetler arasında; çiçekli bir gömlek, yelek, pantolon, köstekli saat, yöresel çizme, tespih ve kasket yer alıyor. 20 yıldır kesmediği bıyıkları ile dikkat çeken Özdaş, bu görüntüsüyle hem vatandaşlardan hem de turistlerden yoğun ilgi görüyor. Özellikle Eskişehir’e yaptığı ziyarette, tarihi Odunpazarı Evleri’ni gezerken birçok kişiyle fotoğraf çektirerek, tarzı ile fark yaratmayı başardı. Dışarıda yalnızca bu kıyafetlerle dolaştığını vurgulayan Özdaş, özel günlerde de geleneksel kıyafetlerini giymekten vazgeçmediğini ifade etti.
Yöresel kıyafetlerle ilgili düşüncelerini paylaşan Hasan Özdaş, “Babalarımız ve dedelerimiz böyle gezerdi,” diyerek gençliğinde bu tarzı benimseme hayalini gerçekleştirdiğini belirtti. 12 yaşında Almanya’ya yerleştiğini ve orada geçirdiği 35 yıl boyunca kendi iş yerini açtığını kaydeden Özdaş, emekli olduğunda vatanına dönme kararı aldığını söyledi. Geri dönme isteğinin, çocukken büyüklerinden gördüğü giyim tarzına duyduğu özlemden kaynaklandığını dile getirdi. Şu anda Türkiye’nin dört bir yanında, bu kıyafetleriyle seyahat ettiğini ve toplamda beş takım kostümü bulunduğunu aktardı.
“Almanya’dan İyi ki Dönmüşüm”
Hasan Özdaş, 20 yıldır kesmediği bıyıkları hakkında da bilgi verdi; her gün bakıp beslediğini, gerekirse boyadığını söyledi. 61 yaşında olmanın getirdiği olgunlukla vatanına dönüşünün kendisini çok mutlu ettiğini belirten Özdaş, 5-6 yıl önce geri döndüğünü ifade etti. Almanya’daki her şeyini geride bırakıp Türkiye’ye dönerken, özlemini çektiği vatanının hala yaşadığını görmekten mutluluk duyduğunu ifade etti. Eskişehir’e olan özel ilgisiyle birlikte, eşiyle birlikte bu şehri gezmekten keyif aldığını dile getirdi. Özdaş’ın tespihi, eşinin ona Safranbolu’dan hediye ettiği özel bir parça olarak onun için büyük bir anlam taşıyor. Kendisi, evlenirken eşine geleneksel kıyafetleri giymeyi sevdiğini ifade ederek, “Beni böyle kabul edeceksen evleniriz,” dediğini belirtti.
Sonuç olarak, Hasan Özdaş’ın hikayesi; geleneksel kıyafetleriyle geçmişine duyduğu özlemi, vatan sevgisini ve kültürel mirasına sahip çıkışını sembolize ediyor. Kendi tarzıyla yalnızca dış görünümde değil, aynı zamanda toplumda farkındalık yaratmayı da amaçlayan Özdaş, Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginliklerini yaşatmayı hedefliyor. Gezmeye, yeni yerler keşfetmeye ve bu deneyimlerini geleneksel kıyafetleriyle birleştirerek yaşamaya devam ediyor.