İstanbul’da 1 Mayıs 2023 tarihinde Saraçhane’den Taksim’e doğru yürümek isteyen 17 kişinin gözaltına alınmasıyla başlayan davanın sonunda karar çıktı. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanıkların tamamının beraat etmesi kararlaştırıldı. Bu gelişme, sanıkların avukatları ile kamuoyunda büyük bir merak ve ilgiyle takip edildi.
Mahkeme, savcı tarafından hazırlanan iddianameyi inceleyerek, sanıkların “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılma” ve “ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla karşı karşıya olduklarını belirtti. Ayrıca, sanıklar hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” ve “suçu ve suçluyu övmek” gibi suçlamalar da yöneltilmişti. İddianamede, sanıklar için toplamda 3 yıl 6 aydan 10 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Ancak mahkeme, sanıkların bahse konu davranışlarının yasal suç kapsamına girmediğine hükmetti.
Karar duruşmasına katılan mahkeme heyeti, sanıkların eylemlerinin “suç” olarak tanımlanmadığını belirterek beraat kararı vermenin en uygun seçenek olduğunu vurguladı. Mahkeme ayrıca, sanıkların suçlamalara dayanak teşkil eden eylemlerinin,Türkiye’deki yasalara ve Anayasa’nın sağladığı temel hakların kapsamı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu davada verilen beraat kararı, sosyal hareketlerin ve hak arayışlarının yasal çerçeve içinde yapılması gerektiğine dair bir mesaj niteliği taşıyor. Sivil toplum örgütleri ve hukuk çevreleri, bu kararın toplumsal barış ve ifade özgürlüğü için olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, sanıkları savunan avukatların da katkısını takdirle karşıladı.
Sonuç olarak, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Mayıs yürüyüşü vesilesiyle gözaltına alınan 17 sanığın haksız yere yargılandığına ve suçlama unsurlarının yasal çerçevede karşılık bulmadığına karar vererek, onları beraat ettirmiştir. Bu karar, Türkiye’deki toplumsal olaylara ve ifade özgürlüğüne dair geniş bir tartışmanın da önünü açmış olabilir. Önümüzdeki dönemlerde, benzer davaların seyrinin nasıl olacağına dair kamuoyu büyük bir merak içindedir.