CHP’nin HSK Seçimlerine İtirazı: Anayasa Mahkemesi’ne Başvuru

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nde gerçekleştirilen Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçimlerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu. TBMM Genel Kurulu’nda 24 Ekim 2023 tarihinde, HSK’de boşalan 5 üyeliğin seçimleri gerçekleştirilmişti. Bu seçimde Fuzuli Aydoğdu, Hakan Yüksel, Seyfi Han, Cengiz Aydemir ve Alişan Tiryaki, HSK’nın yeni üyeleri olarak seçildi.

Dün yapılan seçimle ilgili CHP, usul üzerinden itirazda bulunarak Meclis’i terk etti. CHP TBMM Grubu, milletvekilleri ile birlikte 25 Ekim 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak HSK seçimlerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için dilekçe sundu. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Meclis oturumunun 24 Ekim akşamı saat 00:32’de kapanmasının ardından, eylemli İçtüzük ihlali nedeniyle HSK’ya 5 üye seçildiğini belirtti. Günaydın, “10 saat sonra, sabah 10:30’da, CHP Grubu adına, milletvekillerimizle birlikte, AYM’ye iptal dilekçemizi sunduk” açıklamasında bulundu.

Bu durum, CHP’nin yargı yoluna başvurarak seçimin iptali talebinin yanı sıra, Meclis içindeki prosedürlerin geçerliliği hakkında da önemli bir tartışma başlattı. HSK’nın, adalet sisteminin bağımsızlığı açısından kritik bir kurum olduğunu vurgulayan CHP, bu tür işlemlerin titizlikle yapılması gerektiğini savunuyor. Parti yetkilileri, bu tür hızlı ve sorunlu seçimlerle, yargının bağımsızlığına verilen zararın, toplum açısından ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade etmekte.

CHP, HSK seçimlerinin kanunlara uygun olmadığını savunarak, Anayasa Mahkemesi’nin bu durumu incelemesini ve gerekli adımları atmasını talep etti. Başvurunun, HSK’nın yeni üyeleri üzerindeki tartışmaları daha da derinleştireceği düşünülüyor. HSK’de yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’nin yargı bağımsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirmiş ve kamuoyunda büyük bir dikkat çekmiştir.

Bu eleştirilerini ve itirazlarını Türkiye’nin iç hukuk sistemini korumaya yönelik bir çaba olarak nitelendiren CHP, yargının tarafsızlığının sağlanması ve adaletin yerini bulması için halkın güvenini yeniden kazanmak gerektiğinin altını çiziyor. Özellikle son yıllarda, yargı bağımsızlığı konusunda yaşanan sorunlar, CHP’nin bu tür başvurular yapmasına zemin hazırlamış durumda.

Sonuç olarak, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru, TBMM içindeki prosedürlerin sıkı bir şekilde kontrol edilmesi çağrısını da beraberinde getiriyor. HSK’nın yeni üyeleri, bu gelişmelerin ardından yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki sorgulamalara maruz kalacak. Bu durum, Türkiye’deki siyasi dengeleri ve yargı sisteminin işleyişini etkileyebilecek bir kriz ortamı yaratabilir.