CHP Kurultayı Davası 8 Eylül’e Ertelendi!

0

BEĞENDİM

0

Yavaş, yaptığı açıklamada, partisinin kurultayına ilişkin açılan davanın sürecine dikkat çekerek bazı önemli noktaları ifade etti. Ulaşan bilgilere göre, mahkemenin verdiği görevsizlik kararı sonrasında geçen itiraz sürecinin beklenmesi nedeniyle duruşmanın 8 Eylül tarihine ertelendiğini belirtti. Yavaş, bu davanın başlangıcından itibaren reddedilmesi gerektiğini savunarak, siyasi partilerin iç işleyişinin Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’nun açık hükümleriyle koruma altında olduğunu ifade etti. Özellikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın denetimi ile Yüksek Seçim Kurulu’nun yetkilerinin sorgulanamayacağını vurguladı.

Yavaş, adalet sisteminin işlemesi ile yurttaşların adalet duygusunun birbirine paralel olduğunu, bu bağlamda yargı süreçlerinin yurttaşların adalet duygusunu zedelememesi gerektiğini belirtti. Yavaş, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Adalet duygusunu zedeleyen bu davaların, yurttaşlarımızın gerçek sorunlarını perdelemesine asla izin verilemez. Ekonomik kriz ve adalet sistemindeki çürüme yalnızca partimizin değil, tüm muhalefetin ve halkın ortak sorunudur.” Bu sözleriyle, içinde bulundukları durumun sadece kendi partilerini değil, aynı zamanda tüm muhalefeti ve halkı etkileyen ortak bir problem olduğunu dile getirdi.

Yavaş, ayrıca mevcut düzenin hakkı, hukuku ve ekmeği savunan herkesi hedef aldığını ifade ederek, tüm muhalefetin bir arada durması gerektiğine dikkat çekti. “Bu nedenle tüm muhalefetin bir ve beraber olmaktan başka şansı da çaresi de yoktur. Her türlü zorluğu da omuz omuza vererek aşacak gücümüz vardır.” diyerek, birlik olmanın önemine vurgu yaptı.

Öte yandan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kanadından gelen bilgiler ışığında, partinin iki kurultayının iptali istemiyle açılan dava nedeniyle gözlerin 8 Eylül tarihine çevrildiği görülüyor. Mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararı üzerine yapılan itirazın taraflar üzerinde büyük bir etki yarattığı belirtiliyor. Parti yönetimi ve muhalefet cephesi, bu karara tepki göstererek, sürecin nasıl sonuçlanacağını merakla beklediklerini ifade ettiler.

Bu süreçteki gelişmeler, CHP’nin iç dinamiklerini ve muhalefetin genel tutumunu da etkileme potansiyeline sahip. Yavaş’ın yaptığı açıklamalar, yalnızca bir dava sürecini değil, aynı zamanda Türkiye’deki adalet sistemine yönelik toplumsal duyarlılığı da gözler önüne serdi. Her iki tarafın da durumu dikkatle değerlendirmesi gerektiği anlaşılmakta. Sonuç olarak, 8 Eylül’de gerçekleştirilecek olan duruşma, hem CHP’nin geleceği hem de muhalefetin birlikteliği açısından kritik bir öneme sahip olacak.