Coşkuner’den DİSK’e Sert Eleştiri!
731 okunma

Coşkuner’den DİSK’e Sert Eleştiri!

Haziran 1, 2025 18:43
Coşkuner’den DİSK’e Sert Eleştiri!
0

BEĞENDİM

CHP Karşıyaka Belediye Meclis Üyesi ve eski İl Başkan Yardımcısı Sadettin Coşkuner, DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) hakkında önemli eleştirilerde bulundu. Bu eleştiriler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde devam eden bir grev süreci bağlamında yapıldı. Coşkuner’in bu konuda yaptığı paylaşıma dikkat çekmek gerekiyor; çünkü buradaki mesajlar, emek mücadelesinin ve sendika temsilciliğinin ne denli önemli olduğunu vurguluyor.

Coşkuner, sosyal medya üzerinden DİSK’e seslenerek, “Hey DİSK, sana sesleniyorum! Çiğli, Menemen, Aliağa ve Karşıyaka Belediyelerinde işten çıkarılan emekçi arkadaşlarımız, sizin üyeleriniz değil miydi?” şeklindeki ifadeleriyle, DİSK’in üyeleri için yeterli duyarlılığı gösterip göstermediğini sorguladı. Bu ifadeleri, DİSK’in süregelen mücadelesini eleştiren birer çağrı niteliği taşıyor.

Sadece belirli bir kesim için değil, tüm emekçiler için adalet talep etmenin önemine vurgu yapan Coşkuner, “Eğer ‘Emek en yüce değerdir’ diyorsanız, bu değer kişiye, kuruma ya da siyasi ilişkilere göre değişmemeli!” dedi. Bu ifadeler, sendikaların sadece ücret pazarlığı yapmaktan öte, tüm emekçilere yönelik bir adalet arayışının içinde olması gerektiğini anlatıyor. Coşkuner’in bu sözleri, sendika faaliyetlerinin yalnızca maddi kazanç üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini, azınlık değil, çoğunluğun haklarının gözetilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Ancak görünüşe göre, DİSK’e yönelik bu eleştiriler Coşkuner için sadece bir başlangıçtı. “Şu an verdiğiniz mücadele, ne yazık ki yalnızca ücret pazarlığına indirgenmiş durumda.” diyerek, sendikanın sadece ücretle ilgili bir pazarlık sürecinde sıkışıp kaldığını ifade etti. Bu durum, onun için bir endişe kaynağı gibi görünüyor; çünkü bu şekilde bir mücadele, birçok çalışanın onuru ve haksızlığa uğrama durumu görmezden gelinerek yürütülüyor.

Coşkuner’in açıklamaları, emek mücadelesini ifade eden bir karakter taşırken, diğer yandan da kendi üyeleri arasındaki ayrımcılığına işaret ediyor. “Peki ya onurlarıyla çalışan ama sessizce kapı önüne konulan kendi üyeleriniz? Onlar için neden suskunsunuz?” diyerek, haksızlığa uğrayan bireylerin sesi olmaya çağırdı. Bu da bir nevi, işten çıkarılanların mücadelesinin aciliyeti ve hak arayışının derinliği üzerine bir ikaz niteliği taşıyor.

Son olarak Coşkuner, “Gerçekten hak arıyorsanız, önce kendi arkadaşlarınızın uğradığı haksızlıkların hesabını sorun!” diyerek, DİSK’in içindeki sorunların da göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Burada, sadece dışarıdaki mücadele değil, sendika içindeki adalet anlayışıyla da bir yüzleşme yapılması gerektiğini ifade etmektedir. Bu dikkat çekici eleştiriler, hem İzmir’deki emek mücadelesinin gündemi hem de sendikaların kendi iç hesaplaşmaları açısından önemli bir tartışma alanı yaratıyor.

En az 10 karakter gerekli