Yaklaşık 9 yıldır Edirne Cezaevi’nde tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya aracılığıyla yaptığı açıklamalarda, seçilmiş belediye başkanlarının tutuksuz yargılanmaları gerektiğini savundu. Demirtaş, bu konuda somut adımlar atılmasını ve tahliyelerin sağlanarak yargılamaların adil bir biçimde yapılmasını gerektiğini belirtti. “Hamaset değil cesaret zamanı” ifadesini kullanan Demirtaş, Orta Doğu’daki güncel gelişmelere de dikkat çekti.
İran ile İsrail arasındaki çatışmalara değinen Demirtaş, İran rejiminin uzun yıllardır demokrasi ve insan haklarına kapalı kaldığını vurguladı. Ayrıca, bu durumun öncelikle İran halkına büyük bir haksızlık olduğunu ifade etti. Demirtaş, “Hiçbir gerekçe, emperyal müdahaleye haklılık kazandıramaz. İran’a yönelik askeri operasyonun durmasını ve müzakere masasına dönülmesini esas almamız gerekir,” dedi.
Demirtaş, PKK’nin silahsızlanma sürecinin önemini artırdığına da dikkat çekerek, bu sürecin herhangi bir tahrik ve provokasyona uğramadan tamamlanması gerektiğini söyledi. Ayrıca, iç cepheyi güçlendirmenin adalet duygusu ile bağlantılı olduğuna vurgu yaparak, siyasi görünümlü yargı tacizlerine son verilmesi gerektiğini belirtti. Gerekli görüldüğünde, tarafsız ve bağımsız yargıçlar aracılığıyla suçların araştırılması gerektiğini ifade etti.
Demirtaş, seçilmiş belediye başkanları ve bürokratların tutuksuz yargılanmasının sadece hakları değil, aynı zamanda iç hukuk açısından da gerekli bir durum olduğunu dile getirerek, bu konuda somut mesafe kat edilmesi ve adil bir yargı süreciyle davaların en hızlı şekilde sonuçlandırılması gerektiğini belirtti. Demirtaş, Orta Doğu’daki krizlerin toplumu dışlayıcı etkilere yol açmaması gerektiğini vurguladı.
Demirtaş, böyle bir dönemde kimsenin küçük hesaplar yaparak kötü sonuçlar doğuracak hamlelerde bulunmaması gerektiğini düşündüğünü dile getirdi. “Emperyalizm bir kazanım değil, bir virandır,” diyerek, Türkiye toplumunun ortak bir amaç etrafında birleşmesi gerektiğini söyledi. “Edirne’den Hakkari’ye kadar 85 milyonluk halk olarak direneceğiz; ortak vatanımızı canımız pahasına savunacağız,” ifadelerini kullandı.
Demirtaş, iç sorunların kardeşlik ruhuyla çözülmesi gerektiğine de değinerek, bu konuda kin ve nefret içeren yaklaşımlara prim vermeyeceklerini belirtti. Bunun yanı sıra, Orta Doğu’daki çatışmaların kısa sürede sona ermeyeceği öngörüsüyle, tüm siyasi partilerin bir araya gelerek ortak bir politika belirlemesinin önemini vurguladı.
Son olarak, Cumhurbaşkanı’nın davetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinde tüm siyasi parti genel başkanlarıyla bir çalışma toplantısı yapılmasının yararlı olacağını ifade eden Demirtaş, bu toplantının iç ve dış politika bakımından ortak bir hattın belirlenmesine katkı sağlayacağını belirtti. Siyasi muhalefete ve iktidarın denetimine yönelik eleştirilerin önünde engel olmaması gerektiği görüşündeydi.
Demirtaş, birlik ve beraberlik vurgusuyla birlikte, Türkiye’nin adaletli, barış içinde bir arada yaşama iradesinin önemli olduğunu ve “Burada, bir arada, özgür ve eşit yaşayacağız,” sözleriyle mahkumiyetini geleceğe dönük bir umut ışığına dönüştürdü.