Depresyon Tanısında NPY: Yeni Bir Umut!
2125 okunma

Depresyon Tanısında NPY: Yeni Bir Umut!

Temmuz 29, 2025 18:06
Depresyon Tanısında NPY: Yeni Bir Umut!
0

BEĞENDİM

İzmir’de gerçekleştirilen bir bilimsel araştırma, beyin omurilik sıvısındaki Nöropeptid Y (NPY) maddesindeki değişimlerin depresyon hastalıklarında “erken tanı” sağlama potansiyeline sahip olduğunu göstermiştir. Bu çalışmayı yöneten İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tokdemir, ağır depresyon yaşayan bireylerin erken teşhis edilmesi ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi amacıyla bir araştırma ekibi oluşturmuştur.

Araştırma kapsamında, intihar sonucu hayatını kaybeden 35 vaka ile doğal yolla ölen 35 kişinin verileri karşılaştırılmıştır. Her iki grup arasında yaş, vücut kitle indeksi gibi faktörler açısından anlamlı farklılıklar tespit edilmemiştir. Ancak, beyin omurilik sıvısında yapılan incelemelerde, intihar eden bireylerin stres tepkisini düzenleyen NPY seviyesinin, diğer gruptakilere göre belirgin şekilde daha yüksek olduğu ortaya konmuştur.

Bu durum, araştırmacıların NPY gibi biyomoleküllerin, ağır depresyon geçiren bireylerin erken teşhisine katkıda bulunabileceğini düşünmesine yol açmıştır. İlginç bir bulgu olarak, kan testlerinde yüksek NPY oranına rastlanan kişilerin psikolojik durumlarıyla ilgili daha fazla değerlendirme yapılarak, risk altında olmaları durumunda erken müdahalede bulunma olanağı sağlanması beklenmektedir.

Araştırma ekibinin bulguları, uluslararası alanda prestijli bir dergi olan Journal of Affective Disorders‘de yayımlanmıştır. Prof. Dr. Tokdemir, araştırmanın insan beyninde yapılan biraz daha öncelikli çalışmalardan biri olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, NPY maddesinin sadece beyin omuriliğinde değil, kanda da bulunduğunu vurgulamıştır. Bu durum, beyin sıvısındaki biyobelirteçlerin çoğunun kanda tespit edilebilmesine olanak tanımaktadır.

Tokdemir, beyin dokusundaki dopamin ve seratonin seviyelerindeki dengesizliklerin depresyona yol açabileceğine işaret ederek, bu durumların erken belirlenmesinin, anti-depresif tedaviye başlanmasını kolaylaştırabileceğini ifade etmiştir. Araştırmanın temel amacının, hastalıkla mücadele etmek olduğunu vurgulamıştır. İnsan beynindeki araştırmaların, ruhsal hastalıkların önlenmesinde “anahtar” rolü oynayabileceğini eklemiştir.

TÜBİTAK tarafından araştırmaya bir ödül verilmiş olup, İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Huriye Erbak Yılmaz, çalışmayı geliştirerek beyin dokusunda bir araştırma yapma planları olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, adli tıp alanında uzmanlık eğitimi alan doktor Esra Erbak Eser, hayatını kaybeden 70 vaka üzerinde gerçekleştirdikleri çalışmanın, tıp literatüründe nadir bulunan araştırmalardan biri olduğunu ifade etmiştir.

Araştırma hakkında olumlu geri dönüşler aldıklarını belirten Eser, bu çalışmanın psikiyatri alanında depresyon ve intihar tahmini açısından tanı değeri taşıdığını söylemiştir. Ayrıca, bu araştırma üzerinden yeni tedavi yöntemleri ve ilaçların geliştirilmesinin mümkün olduğunu ve İspanya ile Japonya’dan bilimsel araştırmalarını sunmaları için davet aldıklarını da sözlerine eklemiştir.

En az 10 karakter gerekli