AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Suriye’deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, özellikle HTŞ ve diğer cihatçı grupların ilerleyişine dikkat çekti. “İdlib, Hama, Humus ve hedef tabii Şam. Muhaliflerin bu yürüyüşü devam ediyor. Biz de bunun takibini yapıyoruz” diyerek, bölgedeki durumun takip halinde olduğunu vurguladı.
Erdoğan, Suriye’deki çatışmalarla ilgili olarak muhalefet güçlerinin ilerleyişinin sürdüğünü belirtirken, bu gelişmelerin “kazasız belasız bir şekilde devam etmesi” temennisinde bulundu. Ancak burada terör örgütleri ile birlikte sürdürdükleri direnişin varlığının da altını çizdi. “Bizim Esed’e bir çağrımız olmuştu. ‘Gel Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim’ demiştik. Ne yazık ki bu işe olumlu bir yanıt alamadık” diyerek, BM’nin Suriye’de kalıcı bir çözüm üretememesinin sıkıntı verici bir durum olduğunu ifade etti.
Erdoğan, “İdlib zaten tamam. Hama, Humus yine muhalefetin elinde. Şam’a doğru bir ilerleyiş söz konusu” diyerek, Suriye’nin farklı bölgelerinde muhalefet güçlerinin etkinliğinin sürdüğünü bildirdi. Ancak bu durumun Türkiye için istenmeyen bir tablo olduğunu ve bölgedeki “sıkıntılı yürüyüşlerin” arzu edilen şekilde ilerlemediğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarına da dikkat çekerek, “Bölge sıkıntıda. Dün Lübnan’dan yine sayın başbakandan telefon aldık, büyük ihtimalle görüşeceğiz. Elimizden geleni yapacağız” dedi. Bu ifadeleri, Türkiye’nin bölgede barış sağlama çabalarına vurgu yaptı.
İsrail’in Gazze’deki eylemlerine yönelik Uluslararası Af Örgütü tarafından yayınlanan soykırım raporuna değinen Erdoğan, “İsrail kendisi aleyhinde verilen kararların hepsinden sıyrıldı, ama insanlık İsrail’i bu ihanetlerden hesabını soracak. Bu soykırımların hesabını, hep birlikte dünya devletleri olarak sormamız lazım. Başta Türkiye olmak üzere biz de bu hesabı soracağız” şeklinde konuştu.
Erdoğan’ın bu açıklamaları, Türkiye’nin hem Suriye’de hem de İsrail ile olan ilişkilerindeki tutumunu net bir şekilde ortaya koydu. Suriye’deki duruma olan hassasiyeti, bölgedeki dengeyi sağlama çabası ve İsrail’in insanlık suçlarına karşı duyduğu rahatsızlık, Türkiye’nin dış politikada attığı adımların arka planını oluşturuyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin uluslararası platformlarda etkin bir rol oynama hedefi de gözler önüne seriliyor.