İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanvekili Nuri Aslan, İBB’nin bağlı kuruluşu olan İSKİ’nin üst düzey yöneticilerine yönelik gerçekleştirilen haksız ve hukuksuz gözaltılara sert bir şekilde tepki gösterdi. Aslan, İBB’nin Saraçhane’deki genel merkezinde, İBB yöneticileri ve ilçe belediye başkanları ile birlikte yaptığı basın toplantısında olayları değerlendirdi.
Aslan, “ŞEHİRCİLİK, ALTYAPI VE AFET YÖNETİMİNDEKİ ARKADAŞLARIMIZ HEDEF ALINIYOR” başlığı altında şu ifadeleri kullandı: “19 Mart tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşları gözaltına alınmış ve sonrasında tutuklanmışlardı. Bugün de belediyemizin çeşitli birimlerinde görev yapan yöneticilerimiz ve uzman kadrolarımız hakkında gözaltı kararları uygulandı. Şehircilik, altyapı ve afet yönetimi gibi İstanbul için hayati önemdeki alanlarda çalışan ekiplerimizin bu şekilde hedef alınmasından derin bir üzüntü duyuyoruz.”
Nuri Aslan, gözaltına alınmaların yalnızca bireysel mağduriyetlere yol açmadığını, aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal işleyişine ve şehir halka sunulan hizmetlere zarar verdiğini belirtti. Ayrıca, sabahın erken saatlerinde gerçekleştirilen gözaltı işlemlerinin aileler üzerinde ağır travmatik etkiler yarattığını ifade etti. “Oysa bu kamu görevlilerinin tümü, çağrıldıklarında ifade vermeye hazır sorumluluk sahibi bireylerdir” dedi.
Elde edilen bilgilere göre, gözaltına alınan yöneticilerin ailelerinin yanında olduklarını ve bu süreçte destek sunacaklarını vurguladı. Nuri Aslan, “Kurum olarak desteğimiz tamdır” diyerek duruşlarını net bir şekilde ortaya koydu.
Aslan’ın açıklaması sırasında ayrıca, Kanal İstanbul projesine de göndermede bulundu. “İSKİ Genel Müdürü Sayın Şafak Başa ve ilgili yardımcılarının gözaltına alınması dikkat çekicidir” diyen Aslan, bu arkadaşların İstanbul’un en önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı’nı korumaya yönelik idari kararları uygulamak üzere çalışmalar yaptığını söyledi. “Baraj çevresindeki kontrolsüz yapılaşmaya karşı etkin önlemler almak için çalışıyorlardı ve gelecekte Sazlıdere’yi tehdit eden projelere karşı şehrin su güvenliğini savunuyorlardı” şeklinde eklemelerde bulundu.
Sazlıdere Barajı’nın, yalnızca İstanbul’un bugünü için değil, aynı zamanda Kanal İstanbul gibi tartışmalı projelerin hayata geçirilmesi durumunda yok olma riski taşıyan stratejik bir su kaynağı olduğunu ifade etti. Aslan, bu çabaların sekteye uğratılmasının, İstanbul’un su hakkı ve çevresel geleceği açısından ciddi kaygılar doğurduğunu belirtti.
Son olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de hukukun üstünlüğüne, demokratik değerlere ve kamu vicdanına bağlı kalmaya özen gösterdiklerini dile getiren Aslan, tüm yasal haklarını kararlılıkla kullanacaklarını ve İstanbul halkı için hizmet üretme görevlerine devam edeceklerini vurguladı. “Su kaynaklarımızı, yaşam alanlarımızı ve kamu yararını koruma kararlılığımızdan hiç kimse bizi alıkoyamayacaktır” diyerek sürecin şeffaf ve adil biçimde yürütülmesi temennisinde bulundu. İstanbullulara “Bizler, tüm yöneticilerimiz, ilçe belediye başkanlarımız ve 92 bin çalışanımızla İstanbul halkına hizmet etme sorumluluğumuzla işimizin başındayız” diyerek moral vermeyi de ihmal etmedi.