İmamoğlu: Parlamento ve Yargı Reformu Zamanı Geldi!

0

BEĞENDİM

0

“`html

TBMM’yi Siyasetin Merkezine Yerleştireceğiz

Silivri’de Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, partinin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, Türkiye’nin mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni değiştirmeyi hedeflediklerini belirterek, “Ülkemizin bereketini kaçırıp milletimizi fakirliğe mahkûm eden, her kararı tek adamın ağzından çıkacak söze bırakan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni muhakkak değiştireceğiz” ifadelerine yer verdi.

İmamoğlu, TBMM’nin halkın tamamının seçtiği tek organ olduğunu vurgulayarak, bu kurumu siyasetin merkezine yerleştirip yargıyı yürütmenin tasallutundan kurtaracaklarını ve parlamenter sisteme dönüş için bir büyük uzlaşma sağlayacaklarını açıkladı. Bu düzenlemelerin sadece anayasayı değiştirecek bir destekle söz konusu olmayacağını, bunun yanı sıra yürütmenin yetkilerini de sınırlayacak reformlar yapacaklarını ifade etti. “Çok az kaldı” diyerek geleceğe dair umutlu bir mesaj da verdi.

Denetim Mekanizmaları ve Yasama Süreci

İmamoğlu, mevcut yasama durumunun işleyişine yönelik eleştirilerde bulunarak, “Alacağı her karar, yapacağı her kanun için Cumhurbaşkanının iki dudağının arasından çıkacak bir çift sözü bekleyen milletvekillerinin çoğunluğu oluşturduğu bir yasama; Cumhurbaşkanı adaylarını, parti liderlerini, seçilmiş milletvekillerini… cezaevine dolduran bir yargı” kelimeleriyle bu durumu eleştirdi. Geçmişte ülkenin yasama, yürütme ve yargı organlarının kendi içinde denge sağlamak durumundayken, şu anki durumun çok daha kötü olduğu görüşünü paylaştı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Etkileri

İmamoğlu, 2016’daki darbe girişiminin ardından gerçekleştirilen anayasa değişikliğinin Türkiye’nin 150 yıllık parlamenter sistemini sona erdirdiğini ve bu durumun Meclis’in işlevlerini büyük oranda zayıflattığını belirtti. Bu değişikliklerle birlikte, Cumhurbaşkanı’nın yürütmeden yasama ve yargı üzerinde doğrudan kontrol sahibi olmasının yol açtığı olumsuz etkilerin altını çizdi. Geçmişte devletin tarafsız başı olarak görev yapan Cumhurbaşkanı’nın artık bir siyasi partinin lideri olarak rol aldığını, yürütmenin yasama ve yargıyı kontrol altına aldığını ifade etti.

Reform Çabaları ve Yargı Reformu

İmamoğlu’nun önerileri arasında yargının bağımsızlığını sağlamak için köklü bir yargı reformu yapılması da yer almakta. Bu kapsamda, Anayasa Mahkemesi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının bağlayıcılığı tartışmasız kabul edilerek, yargı denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısının yeniden gözden geçirilerek yargı bağımsızlığının güvence altına alınacağı da önemli bir madde olarak öne çıktı.

Adaletin Tesisi ve Medya Özgürlüğü

İmamoğlu, vatandaşların düşüncelerini serbestçe ifade edebileceği bir siyasi iklim yaratmak adına, basın ve ifade özgürlüğünün sağlanması için gerekecek düzenlemeleri gerçekleştireceklerini vurguladı. Özgür medya ortamının oluşturulması, mülkiyetin şeffaf hale getirilmesi ve eşitlik ilkeleri gereğince çalışılması hedefleri belirlendi.

Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi

İmamoğlu, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve demokratik çoğulculuğun sağlanması yönünde atılacak adımları da sıraladı. Seçmen iradesine saygı gösterilerek,