İmamoğlu’ndan Dava Öncesi Çarpıcı Açıklamalar

0

BEĞENDİM

0

Ekrem İmamoğlu’nun Duruşma ve Açıklamaları

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) usulca seçimi başkan adayı olan Ekrem İmamoğlu, yaklaşık 3 aydır Silivri Cezaevi’nde tutuluyor. İmamoğlu, 27 Ocak 2023’te gerçekleştirilen bir basın toplantısında, bir bilirkişinin kritik davalarda görev almasına dikkat çekmek amacıyla bazı ifadelere başvurmuştu. Bu ifadelerine dayanarak, onun hakkında bir dava açılmıştı. Bugün, bu davanın ilk duruşması yapılacak.

Dava öncesinde yaptığı açıklamada İmamoğlu, “Bugünkü duruşma usulsüzdür, yargılama esaslarına uygun değildir” dedi ve yargılama sürecindeki hukuksuzluklara vurgu yaptı. İmamoğlu, “Aldığımız nefese dava açıyorsunuz. Her davanın savcısı aynı, bilirkişisi aynı, hukuksuzluğu aynı” ifadesini de kullanarak, sürecin tekrarlayan adaletsizliklerle dolu olduğunu dile getirdi.

Yargılamanın Usulsüzlüğü

İmamoğlu, duruşmanın gerçekleşeceği yerin bir gün önce değiştirilmesinin de kendisi ve avukatları için büyük bir sorun olduğunu belirtti. Bu durumun, kendilerini savunmalarından bile korkmalarını gerektirdiğini ifade eden İmamoğlu, “Savunma hakkımızı engelleyen bu keyfi uygulamalarınızı kabul etmiyorum” diyerek duruşmaya katılmama kararı aldığını açıkladı. Bağımsız Türk yargısına ve yargı üyelerine olan güvenini vurguladığı açıklamasında, planlanan sürecin bir parçası olmayı reddettiğini tekrar tekrar belirtti.

İmamoğlu, bu durumu dile getirirken sadece kendi durumu üzerinden değil, genel bir eleştiri olarak da yargılama sistemindeki eksikliklere dikkat çekti. Yargının adalet sağlama işlevinin zedelenmesi ve davaların hukukun temel ilkelerine aykırı şekilde yürütülmesi, yürütme güçlerinin etkisi altında yargının bağımsızlığının tehdit altında olduğu endişesini taşımaktadır. Bu tür gelişmeler, toplumda adaletin sağlanması konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirmekte ve kamuoyunda endişe yaratmaktadır.

Sonuç

Ekrem İmamoğlu’nun duruşma süreci, sadece bireysel bir dava olmanın ötesinde, Türkiye’deki adalet sisteminin işleyişine dair önemli tartışmaları da beraberinde getirecek görünmektedir. İmamoğlu’nun davanın başından beri tespit ettiği hukuksuzluk ve yargılama usulsüzlüklerine karşı duruşu, pek çok kesim tarafından destekleniyor. Duruşma sonucunun ne olacağı, ilerleyen günlerde adalet ve hukuk sistemine dair daha geniş tartışmaları da etkileyebilir.