İmamoğlu’nun Davası: Ertelendi, Yargı Tartışma konusu!

0

BEĞENDİM

0

İmamoğlu’nun Dava Süreci ve Gelişmeler

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili ifadeleri nedeniyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasının ardından, mahkeme tarafından 16 Temmuz 2025 tarihine ertelendi. Dava, Silivri’deki Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu 2 numaralı duruşma salonunda gerçekleştirildi. İmamoğlu ve avukatları duruşmaya katılırken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve diğer partililer de salonda izleyici olarak yer aldı.

İmamoğlu, bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelttiği ifadeler sebebiyle “terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek”, “hakaret” ve “tehdit” suçlamalarıyla karşı karşıya. Savcı, İmamoğlu’nun 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, savcılığın sunduğu mütalaayı dosyaya eklerken, İmamoğlu’nun hakaret ve tehdit suçlarından ceza alması ihtimali üzerinde duruldu.

Mahkeme Salondaki Gerilim

Duruşma sırasında Ekrem İmamoğlu, mahkemeye savunma yaptı. Duruşma başkanı, verilen bir aradan sonra İmamoğlu’nu salondan çıkarmak için jandarmaya talimat verdi. İmamoğlu, bu duruma tepki göstererek, “Çıkmak istemiyorum, zorla götürün beni” dedi ve yerine oturdu. Savunmasında, İstanbul’da kaybedilen bir dostlarının yasını tutmanın yanı sıra, ülke genelinde yaşanan insanlık dramına da dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye’nin içinde bulunduğu kötü ekonomik ve siyasi duruma da vurgu yaptı.

İmamoğlu, mahkeme sürecinin kendisi gibi bir kamu yöneticisi için kabul edilemez olduğunu belirtirken, Adaletin, hukukun ve demokrasinin önemine dikkat çekti. Başarılı bir İstanbul Belediye Başkanı olarak yaptığı çalışmaların, ranta karşı aldıkları duruşun kendisini bu duruma getirdiğini ifade etti.

Yargılama Sürecinin Eleştirisi

İmamoğlu, Türkiye’de yargının bir ceza ve zorunluluktan ibaret haline geldiğini, kendisinin ve diğer muhalefet partisi temsilcilerinin bu süreçte maruz kaldığı saldırıların sistematik bir şekilde gerçekleştirildiğini savundu. “Biz yargılanmıyoruz. Yargı tacizine maruz kalıyoruz.” diyerek, kendisinin bir muhalif duruş sergilediğini ve bu yüzden cezaevinde tutulduğunu söyledi.

Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin benzer bir benzeri yaşamadığı zorluklar ve baskılarla karşı karşıya olduğunu da dile getirerek, bu süreçte kendisinin, adalet, hak ve hukuk mücadelesinde başka bir ülke ile karşılaştırılamayacak kadar ileriye gitmiş bir atmosferde bulunduğunu ifade etti. Amacının hukukun ve adaletin üstün olduğu bir düzen için savaşmak olduğunu belirtti.

Sonuç ve Beklentiler

Mahkeme başkanı, duruşmanın sonunda, duruşmanın 16 Temmuz 2025’e ertelendiğini açıkladığı sırada, İmamoğlu’nun savunması, birçok toplumsal meseleye de işaret etti. Ülke genelindeki adalet ve hukukun üstünlüğü konularında bir çığlık atan İmamoğlu, halkın iradesinin yargı önünde temsil edilmediğini, iktidarın baskı aracı olarak yargıyı kullanmaya devam ettiğini öne sürdü. Ekrem İmamoğlu, bu durumda bile milletin iradesini sarsılmaz bir şekilde korumaktan yana olduklarını ve bu doğrultuda mücadele etmeye devam edeceklerini tekrar vurguladı.

Bu dava süreci, Türkiye’deki adalet sistemi ve muhalefet partilerine yönelik baskıların giderek derinleştiğine dair önemli bir örnek oluşturuyor. Ekrem İmamoğlu’n