İzmir’in Buca ilçesinde, 28 yaşındaki Fidan Çakır’ın bıçaklanmış cesedinin bulunduğu olay, geniş bir araştırmanın ardından delillere dayanarak çözülmüştür. İzmir Cinayet Büro ekipleri, Fidan Çakır’ın cinayet zanlısını tespit ederek İstanbul’da yakalamıştır. Fidan Çakır’ın cesedi bulunmadan 8 gün önce, yaşadığı bir kargaşanın sonucu olarak kadın arkadaşı tarafından öldürüldüğü anlaşılmıştır.
Buca Dumlupınar Mahallesi, 89 Sokak’ta bulunan bir apartman dairesinde yaşayan Fidan Çakır’dan uzun bir süre haber alamayan yakınları, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmiştir. Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, çilingir yardımıyla Çakır’ın dairesinin kapısını açtıklarında korkunç bir manzarayla karşılaşmışlardır. Fidan Çakır’ın vücudu çürümeye başlamış bir halde bulunmuş ve sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrollerde, genç kadının yaklaşık bir hafta önce hayatını kaybettiği belirlenmiştir. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, cesedi incelemek üzere dairede detaylı bir araştırma yaparken, Fidan Çakır’ın cenazesi savcının yapmış olduğu incelemelerin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırılmıştır.
Cinayet soruşturmasını yürüten Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ve diğer birimlerin, Fidan Çakır’ın cinayetini çözmek amacıyla yürüttüğü çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda Fidan Çakır’ın boyun bölgesine kesici aletle zarar verilerek öldürüldüğü ve cinayı işleyen şüphelinin D.E. adındaki arkadaş olduğu belirlenmiştir. D.E. (31), Fidan Çakır’ın yakın arkadaşıdır ve yaşanan tartışmanın ardından olayın gerçekleştiği tespit edilmiştir.
Olaydan sonra izini kaybettiren D.E.’nin, öncelikle Muğla’ya daha sonra ise İstanbul’a gittiği belirlenmiştir. Olayın araştırılması sürdükçe, D.E.’nin İstanbul’da bir otelde saklandığı ortaya çıkmıştır. Cinayet Büro ekipleri, D.E.’yi İstanbul’daki otelinde yakalamak için harekete geçmiştir. Gözaltına alınan D.E., İzmir’e geri getirilmiştir. Emniyetteki sorgusunun ardından, Fidan Çakır’ı bıçaklama eylemini gerçekleştirdiğini ve bunun sebeplerinin yalnızca bir anlık tartışma olduğunu ifade etmiştir. Olayla ilgili işlemleri tamamlanan şüpheli, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmıştır.
Bu elim olay, toplumda kadın cinayetlerine karşı her zaman dikkat çekilmesi gerektiğinin bir örneğini oluşturmakta ve şiddet içerikli tartışmaların, son derece tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir. İzmir’de yaşanan bu trajik olay, hem yerel hem de ulusal medyada geniş yankı uyandırmış, süreç boyunca detaylı takip edilmeye devam etmiştir. Olayın ardından, toplumun şiddet karşısında duruşunu ve bu tür durumlarla başa çıkma yöntemlerini sorgulanmaya başlanmıştır. Şiddet olaylarının önlenmesine yönelik olarak daha fazla eğitim ve farkındalık oluşması gerektiği, yetkililer ve sivil toplum kuruluşları tarafından yine vurgulanmıştır. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması umuduyla, çözüm yolları aranmaktadır.