İZMİR merkezli 6 ilde, ‘devre mülkünüzü yüksek fiyatlara satacağız’ diyerek birçok vatandaşı dolandıran bir suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlar, geniş bir dolandırıcılık şebekesinin faaliyetlerini açığa çıkardı. Söz konusu operasyonlar neticesinde, 11 şüpheli gözaltına alındı. Adli işlemlerinin tamamlanmasının ardından, este şüphelilerden 4’ü tutuklandı, 9’u ise serbest bırakıldı. Bu faaliyetler, dolandırıcılığın boyutlarını ortaya koymuş oldu.
İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği, dolandırıcılıkla mücadele için yoğun bir çalışma yürüttü. Ekipler, dolandırıcıların vatandaşları telefonla arayarak ‘Devre mülkünüzü yüksek fiyatlara satacağız’ vaadiyle onları ofislerine davet ettiklerini ve burada mağdurlardan ‘masraf’ ve ‘sigorta’ adı altında para alarak dolandırdıklarını tespit etti. Elde edilen bilgiler ışığında, 26 Mayıs 2023 tarihinde İzmir merkezli İstanbul, Kayseri, Ankara, Muğla ve Kahramanmaraş illerinde eş zamanlı bir operasyon gerçekleştirildi ve bu operasyonda 11 şüpheli yakalandı. Gözaltına alınan kişiler, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Yapılan mahkemede, 4 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 9 kişi serbest bırakıldı.
Bunun yanı sıra, suç örgütünün geçmişteki faaliyetleri de dikkat çekmektedir. Geçen yıl ve 2023 yılının başlarında düzenlenen operasyonlarda, aynı suçtan sorumlu olan suç şebekesinin lideri B.E.’nin aralarında bulunduğu toplam 9 şüpheli tutuklanmıştı. Bu gelişmelerle birlikte, soruşturma kapsamındaki tutuklu sayısı 13’e yükselmiş durumda. Bu durum, dolandırıcılık olaylarının sadece bir defaya mahsus olmadığını ve organize bir şekilde devam ettiğini göstermektedir.
Bu tür dolandırıcılık faaliyetleri, vatandaşların mülk edinme arzusu üzerine kurulu bir tuzak olarak karşımıza çıkıyor. Suç örgütleri, sahte vaadlerle mağdurları kandırarak onların paralarını çalmaktadır. Ancak, İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü gibi kuruluşların etkin müdahaleleri sayesinde bu tür suçların önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Bu operasyonlar, dolandırıcılık eylemlerinin ne kadar yaygın olduğunu da gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Türkiye genelinde hızla büyüyen dolandırıcılık suçları ile mücadele etmek, yalnızca güvenlik güçlerinin değil, aynı zamanda vatandaşların da bilinçli olması gereken bir konudur. Devre mülkler gibi yatırım fırsatları sunulurken dikkatli olunması ve şüpheli durumların rapor edilmesi, hem bireylerin hem de toplumun güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. Dolandırıcılara geçit vermemek, birlikte yapılacak bilinçlendirme çalışmaları ile mümkün olabilir.