İzmir’de Gençlik Kartı Krizi: Yargı Yolu Açıldı!

0

BEĞENDİM

0

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından alınan yeni bir karar doğrultusunda, 7-26 yaş arası İzmirliler, 1 Aralık 2023 tarihinde ‘Genç İzmirim Kart/Genç Abonman İzmirim Kart’ uygulamasına tabi oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, toplu ulaşım fiyat tarifesinde ‘öğrenci’ ibaresini ‘genç’ olarak güncelledi. Tarife değişikliği ile birlikte ’30 yaşından gün almamış öğrenciler faydalanabilir’ ibaresi ‘7 yaşından gün almış, 26 yaşından gün almamış kişiler faydalanabilir’ şeklinde revize edildi.

İZMİRLİ İKİ AVUKAT YARGI YOLUNA GİTTİ

Bu durum, İzmirli avukatlar Yasin Baykal ve Güntaç Arlıyüz tarafından yargıya taşındı. Arlıyüz, İzmirim Kart’ın öğrenci tarifesindeki sınırı yargıya taşıdıklarını ve önceki ibarenin ’30 yaşından gün almamış öğrenciler faydalanabilir’ ifadesine karşı açtıkları davayı kazandıklarını bildirdi. Arlıyüz, “17 Mayıs 2024 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki kararla 29 yaş sınırı getirildi. Bu kararın anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirttik. Öğrenciliğin yaşla ilgili bir kavram olmadığını ifade ettik. Hem 20 yaşında hem de 50 yaşında resmi bir kurumda öğrenim gören herkes öğrenci olarak kabul edilmelidir” dedi.

“BEN OKULU 33 YAŞINDA BİTİRDİM”

Arlıyüz, kendi deneyimlerinden yola çıkarak bu davayı açtığını açıklarken, “İlk Derece Mahkemesi başvurumuzu reddetti, fakat Bölge Adliye Mahkemesi’ne itiraz ettik. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 7’nci İdari Dava Dairesi, bu durumun hukuki güvenlik ve eşitlik ilkesine aykırı olduğuna karar verdi. Öğrenci, yaşla ilgisi olmayan bir kimliktir. Meclis tarafından alınan karar, eşitlik ilkesine aykırıdır. Hukuk fakültesine ben 29 yaşımda girdim ve 33 yaşında mezun oldum. Ben sadece yeşil kart almak için hukuk eğitimi almadım” ifadelerini kullandı.

“ESKİ SİSTEME DÖNÜLMESİ GEREKİYOR”

Yasin Baykal da, öğrenci kartı sistemine dönülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Anayasaya göre gençlere yönelik ayrımcılık yapılamaz. Bu nedenle belediyenin takdir yetkisini aşması ve kamu zararına yol açması sebebiyle iptal davası açtık. Mahkeme kararına uymaması nedeniyle belediye yönetimi ve meclis üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Eski sisteme dönülmesi zorunlu. Öğrenci vasfına sahip her bireyin öğrenci kartıyla indirimlerden yararlanma hakkı olmalıdır. ‘Genç’ tanımlaması yapılarak belirli bir yaş sınırı koymak ve bazı bireylere ayrımcılık yapmak kabul edilemez” şeklinde konuştu.

Bu olay, İzmir’deki toplu ulaşım sisteminin gençler üzerindeki ekonomik yükünü ve anayasaya uygunluğunu sorgulayan önemli bir yasal mücadele olarak dikkat çekiyor. Öğrenciliğin yaşla değil, eğitimle ilgili bir kavram olması gerektiği yönündeki savunmalar, hukuki süreçteki gelişmelerle birlikte birer birer gündeme gelmektedir. Bu davaların sonuçları, sadece İzmir’deki toplu ulaşım tarife uygulamaları değil, aynı zamanda Türkiye’deki diğer şehirlerdeki uygulamalar için de emsal teşkil edebilir. Mevcut yaş sınırları ve ayrımcı uygulamalar, anayasal eşitlik ilkesine uygun olarak yeniden değerlendirilmelidir.