İzmir’de İşçi Eylemleri: Sendika Başkanı Açıklamada Bulundu!

0

BEĞENDİM

0

İzmir Büyükşehir Belediyesinden çıkarılan işçiler, Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) önderliğinde başlattıkları eylemlerine devam ediyor. Bu işçiler, İzmir Büyükşehir Belediyesinin iştirakleri olan İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ şirketlerinde işten çıkarıldılar. 9 Temmuz’da başlayan eylemler, işçilerin haklarını arama mücadelesinin bir parçası olarak sürmekte.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin Egemenlik Binası önünde toplanarak eylemlerine devam eden işçiler, “Atılan işçiler geri alınsın” ve “İşçinin umudu Nihat Yurdakul” gibi sloganlar atarak taleplerini dile getirdiler. Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) Genel Başkanı Nihat Yurdakul da bu eyleme destek vermek amacıyla bölgeye geldi. Yurdakul, burada yaptığı açıklamalarda, işçilere ödenen maaşlarla ilgili çıkan iddiaları yalanladı ve mevcut maaşlarının 53-55 bin lira arasında olduğunu belirtti. Bu maaşın Eylül ayında 132 bin liraya çıkarılacağı yönünde yapılan açıklamalara da yanıt vererek, “Eğer böyle bir durum varsa, şimdi 90 bin lira verin, hemen imzalayalım” dedi.

Yurdakul, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın sendikaya yönelik eleştirilerine de karşılık vererek, “Evet, bunu kabul ediyorum. Arkadaşların ve ailelerinin sorumluluğunu sendika olarak biz alıyoruz. Onların hakkını, hukukunu sonuna kadar savunmak bizim görevimiz. Eğer bu sorumluluksa, ben bu sorumluluğu sonuna kadar alıyorum” şeklinde konuştu. Tugay’ın sendika yönetimine “sandık kurun” önerisini hatırlatan Yurdakul, “Bir belediye başkanı, sendika başkanına, ‘Arkadaşlarının ücretini düşürmek için sandık kur’ diyemez. Bu olacak iş mi? Elimi kırarım yine de kurmam o sandığı” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Tugay’ın daha önce sendikaya yaptığı teklifi geri çektiğini savunan Yurdakul, son dönemde ortaklaşa imzalanan toplu sözleşme üzerinden yöneltilen “fırsatçılık” eleştirilerini de reddetti. Yurdakul, toplu sözleşme sürecinin de ortada bir suçlama olmadığına dikkat çekerek, “31 Mart seçimlerine kısa bir zaman kala biz getirmedik. Bunlar hep yasal süreler. 2024 yılının 5 Aralık’ında biz yetki almışız ve belediyeye bildirmişiz. İstenirse bu toplu sözleşme bir haftada biter. İyi niyetli olunursa bir günde biter” şeklinde belirtti.

İşçiler, bu eylemlerle sadece kendi haklarını savunmakla kalmayıp, diğer işçi hakları için de bir örnek teşkil etmeyi amaçlıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan bu gelişmeler ve işçilerin gösterdiği direnç, Türkiye’deki işçi hareketleri için önemli bir dönüm noktası niteliğinde. Belediye-İş sendikasının liderliği, işçilerin bu süreçteki taleplerini ve mücadelelerini daha görünür kılmayı hedefliyor. İşçilerin taleplerinin dikkate alınmaması, gelecekte başka eylemlerin ve protestoların kapısını açabilir. İzmir’deki bu olaylar, Türkiye genelinde işçi haklarına yönelik daha geniş bir tartışmayı da zorluyor.