İzmir’de Nafaka Kararıyla Kalıplaşmış Algılar Yıkıldı

0

BEĞENDİM

0

İzmir’in Tire ilçesinde yaşayan S.B. ve Ş.B., 2023 yılının Kasım ayında evlenmiş ve yaklaşık iki yıl süren evliliklerinin ardından, 2024 yılının Ağustos ayında geçimsizlik nedeniyle boşanma kararı almışlardır. Bu boşanma süreci, Tire 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde aile mahkemesi sıfatıyla başlatılan bir boşanma davasıyla başlamıştır. Taraflar, anlaşmalı boşanma için uzlaşmaya varamayınca birbirlerinden nafaka talep etmişlerdir. 20 Kasım’da gerçekleştirilen boşanma davasının ikinci duruşmasına, hem taraflar hem de avukatları katılmıştır.

KADIN, ERKEĞE NAFAKA ÖDEYECEK

Duruşmada, S.B.’nin avukatı A. İslam Gezer, müvekkilinin işten çıkarıldığını ve bu nedenle işsiz olduğunu belirterek tedbir nafakası talebinde bulunmuştur. Oysa Ş.B.’nin avukatı bu talebin reddedilmesini istemiştir. Hakim, her iki tarafın sosyal ve ekonomik durumlarını göz önünde bulundurarak, pastane işleten Ş.B.’nin S.B.’ye dava tarihinden itibaren aylık 5 bin liralık tedbir nafakasının yargılama kesinleşinceye kadar ödenmesine karar vermiştir.

“TEDBİR NAFAKASINDA KUSUR DAHİ ARANMAZ”

S.B.’nin avukatlarından A. İslam Gezer, tedbir nafakasının sosyal ve ekonomik açıdan zor durumda olan tarafı desteklemek amacıyla öngörülmüş bir maddi tedbir olduğunu ifade etmiştir. Gezer, mahkemenin tedbir nafakası kararı verirken esas aldığı temel unsurun tarafların sosyal ve ekonomik durumu olduğunu vurgulamış, tedbir nafakası verilirken kusurun dahi aranmadığını belirtmiştir. Ayrıca, kanun önünde kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu, bu bağlamda erkeğin sosyal ve ekonomik açıdan zayıf olması durumunda nafakanın erkek lehine de hükmedilebileceğini dile getirmiştir. Davada, erkeğin işsiz olması ve ekonomik destek gereksinimi göz önünde bulundurularak nafakanın verilmesinin doğru olduğu ifade edilmiştir.

“KALIPLAŞMIŞ ALGILARI YIKAN BİR KARAR”

S.B.’nin diğer avukatı Elif Büşra Berber ise, yargının verdiği bu kararın toplumda boşanma aşamasındaki nafakanın yalnızca kadın ve çocuklar lehine verildiği yönündeki yerleşik algıyı yıkan bir nitelikte olduğunu belirtmiştir. Berber, bu durumun hem yasal realiteyi hem de adaletin ruhunu yansıtmadığına dikkat çekmiş, dolayısıyla koşulların sağlanması halinde bu tedbir nafakasının, dava sonrasında erkek lehine hükmedilecek yoksulluk nafakasına dönüşebileceğini ifade etmiştir. Sayın mahkemenin, Medeni Kanun’un hükümleri ve eşit haklar ilkesi çerçevesinde yerinde bir karar verdiğini belirten Berber, mahkemenin bu kararının toplumdaki kalıplaşmış algıları yıkmakta ve hukukun gerçek amacına hizmet etmede önemli bir adım teşkil ettiğini vurgulamıştır.