2014 yılında kurulan İzmir Eğitim Sağlık Sanayi Yatırım A.Ş., çeşitli sektörlere yönelik fonksiyonel mühendislik plastikleri üretmektedir. Bu sektörler arasında elektrik-elektronik, otomotiv, sağlık ve enerji gibi önemli alanlar yer almaktadır. Ancak şirket mali darboğaza girdiği için konkordato talebinde bulunmuştur. İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, bu talep üzerine 1 Ağustos 2025 tarihi itibarıyla 3 aylık geçici mühlet kararı vermiştir.
Verilen geçici mühlet süresi boyunca, alacaklıların haklarının korunması amacıyla ihtiyati tedbir kararı da uygulanacaktır. Bu süreçte, şirketin mali durumunun detaylı bir şekilde değerlendirilmesi için üç kişilik geçici konkordato komiser heyeti görevlendirilmiştir. Bu heyet içerisinde Bağımsız Denetçi Mali Müşavir Gülden Kaman, Hukukçu Yaşar Can Göksoy ve İşletme Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Erhan Demireli gibi uzman isimler yer almaktadır. Geçici komiser heyeti, şirketin mali yapısını inceleyerek durumu netleştirecektir.
Mahkeme ayrıca, konkordato talebinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağının belirlenmesi için duruşma tarihini 24 Ekim 2025 saat 14.30 olarak belirlemiştir. Bu duruşma, şirketin finansal durumunun nihai olarak değerlendirilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.
Konkordato sürecinin başlangıcıyla birlikte alacaklılara, bu işlemlere itiraz etme hakkı tanınmıştır. İlan tarihinden itibaren alacaklılar, 7 gün içerisinde dilekçeleriyle mahkemeye itirazda bulunabilirler. İtiraz eden alacaklıların, konkordato mühletinin verilmesini gerektiren bir durumun bulunmadığını, delilleriyle birlikte mahkemeye sunmaları beklenmektedir. Bu durum, alacaklıların haklarının korunması ve sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi açısından önemlidir.
İzmir Eğitim Sağlık Sanayi Yatırım A.Ş.’nin karşılaştığı mali sorunlar, şirketin geleceği açısından ciddi bir risk oluşturmaktadır. Geçici mühlet uygulaması, şirketin mali durumunun stabilize edilmesi ve alacaklıların haklarının korunması amacıyla önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Aynı zamanda, konkordato süreci boyunca şirketin tüm mali işlemleri ve durumu detaylı bir şekilde incelenecek ve bu incelemenin sonuçlarına göre şirketin geleceği şekillenecektir.
Sonuç olarak, bu süreç hem şirket için hem de alacaklılar için büyük bir belirsizlik taşımaktadır. Şirketin borçlarını ödeyip ödeyemeyeceği, konkordato süreci ve mahkeme kararlarıyla birlikte netlik kazanacaktır. Alacaklıların da sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda dikkatle hareket etmeleri gerekmektedir.