İzmir’de Su Krizi: Tahtalı Barajı’nda Seviye Kritik!

0

BEĞENDİM

0

İzmir’in Su Sorunu: Tahtalı Barajı’nda Alarm Zilleri Çalıyor

İzmir’de bulunan Tahtalı Barajı, su seviyesinin yüzde 1’in altına düşmesi nedeniyle içme suyu ihtiyacını karşılayamaz hale geldi. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, bu durumu değerlendirerek İzmir’in içme suyu ihtiyacının yüzde 60’ının Manisa’dan karşılandığını belirtti. Yağış azlığı, kuraklık ve azalan su kaynakları nedeniyle barajlar tehlike arzetmekte. Özellikle Tahtalı Barajı’nın su seviyesi kritik bir düşük seviyeye erişmiş durumda.

Prof. Dr. Yaşar, Tahtalı Barajı’nın günlük 200 bin metreküp su çekildiğini ifade ederek 3 Kasım’dan bu yana sadece 50 bin metreküp su çekildiğini söyledi. Barajın aktif hacminin 300 milyon metreküp olmasına rağmen, şu anda sadece 2 milyon 800 bin metreküp su kaldığına dikkat çekti. Bu durum, İzmir’in içme suyunun yalnızca yüzde 5’inin artık burada sağlanabilir olduğu anlamına geliyor. Böyle bir durum, şehirde su krizinin kapıda olduğunu gösteriyor.

‘Ölü Hacimden Su Çekimi Sorunlu’

İzmir’in içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümünün Manisa’dan sağlandığını söyleyen Prof. Dr. Yaşar, Manisa’nın yer altı su kaynaklarından günlük yaklaşık 230 bin metreküp ve Gördes Barajı’nın ölü hacminden ise yaklaşık 130 bin metreküp su çekildiğini açıkladı. Prof. Dr. Yaşar, “Suyun yaklaşık yüzde 60’ını Manisa’dan alıyoruz. Bu durum sadece İzmir’i değil, Manisa’nın su kaynaklarını da kurutuyor” diye belirtti.

Bunun yanı sıra, barajların ölü hacminden su çekilmesinin büyük bir yanlış olduğuna da vurgu yaptı. Gördes Barajı’nın ölü hacminin 15 milyon metreküp, Tahtalı Barajı’nın ölü hacminin ise 20 milyon metreküp olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yaşar, ölü hacimde bulunan suyun yer altı sularını beslediğini ve bu suyun çekilmesinin yer altı kaynakları üzerinde de olumsuz etkileri olabileceğini belirtti.

‘Su Yönetimi Sorunu ve Çözüm Önerileri’

Prof. Dr. Yaşar, ölü hacimden su çekilmemesi gerektiğini, çünkü buradaki pisliğin birikmesinin yanı sıra, bu suyun yer altı sularını beslediğini vurguladı. “Ölü hacmi boşaltırsanız, yer altı suları kurur” ifadesiyle durumun ciddiyetine dikkat çekti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda büyük bir yanlış yaptığını öne süren Prof. Dr. Yaşar, günde en fazla 5 saat su verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yer altından su almanın da ağır metal çekme riskini taşıdığını ve bu durumun su faturalarını artırabileceğini ifade etti.

‘Yağmurların Yanıltıcılığı’

Son olarak, yağmur yağdığında barajların dolacağı düşüncesinin de yanlış olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, “Geçen yıl Tahtalı Barajı’nda aralıktan nisan ayına kadar sadece yüzde 5’lik bir artış oldu. Baraj bir kova değil, yağmur suyuyla dolmaz” dedi. 2026 yılının Nisan ayında barajın yüzde 15 seviyesine ulaşmasının bile olumlu bir gelişme olacağını belirterek, suyun bilinçli kullanılması gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye’nin su yönetimi konusunda ciddi sorunlar yaşadığını kaydeden Prof. Dr. Yaşar, yağmurdan mucize beklememek gerektiğini ifade etti.