İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda faaliyet gösteren bir döner dükkanını işleten 25 yaşındaki genç işletmeci, yaptığı anlamlı bir bağışla dikkatleri üzerine çekti. Muhammed Bilal Kılınak isimli bu genç, bir aylık kazancını Gazze’ye yönelik yardım amacıyla bağışlama kararı almış bulunuyor. Bu karar, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka ve saldırılara duyduğu tepki ile yönlendirilmiş. Kılınak, elde edilecek gelirin, bölgedeki insanlara doğrudan ulaşabilmesi için güvenilir bir yardım kuruluşu aracılığıyla gönderileceğini vurguladı.
Muhammed Bilal Kılınak, döner dükkanının kapısına asılan afişler aracılığıyla başlattığı kampanya hakkında, “Gazze’deki din kardeşlerimiz uzun zamandır zulüm ve soykırıma maruz kalıyor. Buradaki konforumuz içerisinde bu durumu izlemek beni rahatsız ediyor” şeklinde konuştu. Genç işletmeci, Gazze’deki insanlara yardım ulaştırmak için, elde ettikleri gelirin temel masraflar çıkarıldıktan sonra tamamını, güvenilir sivil toplum kuruluşları aracılığıyla paylaşacaklarını belirtti. Ayrıca, kampanyanın süresi hakkında bilgi veren Kılınak, bağışların 12 Eylül ile 12 Ekim tarihleri arasında toplanacağını ifade etti. Kılınak, “Allah yardımcımız olsun, oradaki 2 milyon insana bir şeyler gitmesi lazım” diyerek, duyduğu sorumluluğu ve yardım etme arzusunu dile getirdi.
Kampanya, dükkanına gelen müşteriler arasında büyük bir ilgiyle karşılandı. Müşterilerden Onur Şimşek, “Böyle bir afişi görünce yemek yemek için burayı tercih ettik. Dünyanın göz yumduğu bir zulüm yaşanıyor. Herkesin elini taşın altına koyması lazım” diyerek, Kılınak’ın çabasını desteklediklerini belirtti. Diğer bir müşteri olan Alican Çarkacı da, “Bizler de yemek yiyerek destek oluyoruz. Dükkan sahipleri başka kampanyalar yaparsa yine destek veririz” diyerek, Kılınak’ın başlattığı yardım hareketine katıldığını ifade etti.
Bu önemli bağış ve dayanışma hareketi, İzmir’deki topluma, yerel bir işletmenin sadece ticari amaçlar için değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerinde de aktif olabileceğini gösterdi. Özellikle genç nesil işletmecilerin bu tür kampanyalara öncülük etmesi, toplumda birlik ve beraberliği pekiştiren bir duruş olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda, ihtiyaç sahibi bölgelere yapılan yardımların özendirilmesi açısından örnek teşkil eden bir adım olduğu da söylenebilir. Gazze’deki zor durum, tüm dünyayı etkileyen bir mesele olarak gündemde kalmaya devam ederken, böyle destekleyici girişimler bu konuda farkındalık yaratıyor.
İzmir’deki bu güzel örnek, hem yerel olarak hem de uluslararası düzeyde yardımlaşmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Gazze’ye yapılan bu anlamlı bağış, sadece bir aylık kazançla sınırlı kalmayabilir; bu tür yardımların sürekliliği, toplumun dayanışma ruhunu güçlendirebilir ve daha geniş kitlelerin yardım etme arzusunu tetikleyebilir. Bu sayede, Gazze’deki insanlara ulaşabilmek ve onların sıkıntılarını azaltabilmek için daha fazla insana ilham verme potansiyelini barındırıyor.