Kastamonu’da Satılan Camiler, Tarihe Şok Satışlar!
1237 okunma

Kastamonu’da Satılan Camiler, Tarihe Şok Satışlar!

Kasım 29, 2024 13:26
Kastamonu’da Satılan Camiler, Tarihe Şok Satışlar!
0

BEĞENDİM

“`html

Kastamonu’daki Tarihi Camilerin Satışı Üzerine Araştırma

Kastamonu’da yaşayan Araştırmacı-Yazar Mustafa Gezici, Selçuklu ve Osmanlı döneminden günümüze kadar ulaşan cami, mescit ve cami arsalarının, 1930-1965 yılları arasında mahalli gazetelerde ilanlarla satışa sunulduğunu tespit etti. Gezici, şu an “Evliyalar Şehri” olarak bilinen Kastamonu’daki bu yapılar arasında birçok caminin bakımsızlıktan yıkıldığını, bazılarının ise farklı amaçlarda kullanıldığını belirtti.

Özellikle 16. yüzyılda inşa edilmiş camilerin bile çok düşük fiyatlarla şahıslara satıldığını vurgulayan Gezici, “Vakıf malıdır, vakıfta bunun bedduası dahi vardır. Bu bedduayı almamak gerekiyor,” ifadelerini kullandı. Günümüzde bazı camilerin veya mescitlerin yerinde binalar olduğuna dikkat çeken Gezici, Kabe Mescidi’nin 1930’larda çok cüzi bir bedelle satıldığını, şu an arazisinin boş olduğunu paylaştı. “Bir evin bahçesi konumundadır. Ne yazık ki camilerin ve mescitlerin bazıları yıkılmış, bazıları farklı amaçlarla kullanılmıştır. Mihraplarının bile durduğu yerler var,” dedi.

Cami Satışlarının Sebepleri

Mustafa Gezici, araştırmalarında 30 civarında cami veya mescidin satışa çıkarıldığını belirtti. Örneğin, Ak Mescit ya da Türmenoğlu Mescidi, 1921 kayıtlarda mevcutken, 1947 yılında yalnızca 80 lira fiyatla satılmıştır. Gezici, “Bunların durması gerekirdi ama o günün şartlarında satılmış ve yok olmuşlardır,” dedi.

Osmanlı’nın vakıf medeniyeti olduğunu hatırlatan Gezici, “Osmanlı’nın çöküşüyle birlikte 17. yüzyıldan 1920’li yıllara kadar çöküş devam etti. 1923’te Cumhuriyet kuruldu. Bu yüzden Kastamonu, bir Türkmen memleketidir,” ifadeleriyle durumu özetledi. Ayrıca, Vakıf kayıtlarında, İstanbul Devlet Arşivleri kayıtlarında bu camilerin satış amaçları hakkında önemli bilgiler bulunduğunu, araştırmacıların bu konularda derinlemesine çalışmalar yaptığını belirtti.

Mahalli Gazetelerdeki İlanlar

Kastamonu’da satılan cami ve mescitlerin satış ilanlarını o dönem yayın yapan mahalli gazetelerde görmek mümkün. Gezici, “1930’lu yıllardan 1960’lı yıllara kadar vakıfların satış ilanlarını Kastamonu’nun mahalli gazetelerinde görüyoruz. Bunların bazıları satılmış, bazıları satılamamış,” dedi. Bunun üzerine, yerel araştırmacı Fazıl Çiftçi’nin “Kastamonu’nun Cami ve Mescitleri” adlı iki ciltlik kitabının bu konuda önemli bilgiler sunduğunu belirtti. Bu kitapta hem yıkılan hem de satılan camilerle ilgili ayrıntılı bilgiler yer alıyor.

Bilinçlendirme ve Koruma Çağrısı

Araştırmacı yazar Mustafa Gezici, ata yadigarı vakıf eserlerine sahip çıkılması gerektiğine vurgu yaptı. “Selçuklu ve Osmanlı’dan itibaren geriye dönük bin yıllık bir geçmişten başlayarak Cumhuriyet dönemi de dahil olmak üzere biz, bir vakıf medeniyetiyiz. Bu vakıf medeniyetinde vakıf malları amaçları doğrultusunda kullanılmalı, yok edilmemesi gerekirdi,” diyerek sözlerini sürdürdü.

Yine, kitabeler ve vakfiyelerin korunabilseydi çok önemli dersler verileceğini söyleyen Gezici, bu yapıları onararak işlevsel hale getirmenin önemine işaret etti. “Kapatmamalıyız, ata yadigarı bu eserlere sahip çıkmalıyız,” diyerek eserlerin korunması konusundaki bilinçlenmenin önemini vurguladı.

Son olarak, Araştırmacı Yazar Fazıl Çiftçi’nin “Kastamonu Camileri, Türbeleri ve Diğer Tarihi Eserleri”

En az 10 karakter gerekli