Kınık’ta acil nakit ihtiyacı olan çiftçilerin tefecilerin ağına düştüğü iddiası, bölgedeki tarım camiasında büyük bir rahatsızlığa yol açtı. Kınık’ta yaşayan bir çiftçi, yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyle AK Parti Kınık İlçe Başkanı Sami Mollaahmet’ten yardım talebinde bulunduğunu belirtti. Mollaahmet, çiftçiye yardım edeceğini söyleyerek onu, tefeci olarak bilinen Yaşar Bulgurcu’ya yönlendirdi. Çiftçi, Bulgurcu’dan 200 bin TL borç alarak tapu teminatı karşılığında gerekli ödemeleri iki yıl boyunca düzenli bir şekilde gerçekleştirdiğini ifade etti.
Ancak çiftçi, üçüncü yıl ödeme güçlüğü çekmeye başladığını ve bu durumun kendisini tarlasıyla ilgili satış baskısı altında bıraktığını iddia etti. Çiftçinin iddiasına göre, bu süreç içerisinde Mollaahmet ve Bulgurcu tarlayı satmak için müşteri buldu ve kendisini, “tarlayı satacaksın” diyerek satışa zorladılar. Sonuç olarak, çiftçi, 200 bin TL’lik borcunun zamanla 1 milyon 600 bin TL’ye çıktığını ve ödeyemediği için tarlasını kaybettiğini dile getirdi. Bulgurcu’nun Torbalı’da ikamet etmesi nedeniyle ödemeleri çoğunlukla Mollaahmet’in elektrikçi dükkanında yaptığını da sözlerine ekledi.
Yaşadığı olumsuz deneyimlerin ardından araştırma yapan çiftçi, kendi durumunun yalnız olmadığını, kendisi gibi 27-28 kişinin daha benzer sorunlar yaşadığını öğrendi. Büyük hektarlık tarım arazilerinin düşük meblağlarla alındığını öne sürdü. Ödemelerin aksaması durumunda çeşitli tehditler aldığını söyleyen çiftçi, bu nedenle yasal yollara başvuracağını ilan etti.
Bir başka mağdur çiftçi de benzer bir durumdan şikayet etti. Bu çiftçinin bankaya 89 bin TL borcu bulunmaktaydı ve bu borcu Yaşar Bulgurcu’nun kapattığı belirtiliyor. Bulgurcu, borcu ödedikten sonra borcun karşılığında çiftçinin tarlasının tapusunu üzerine aldırmış. Çiftçi, ayrıca tapu devri esnasında tüm harç masraflarını kendisine ödettirdiğini iddia etti. Bulgurcu’nun, tapuyu devretmek için önce başka bir kişi üzerine devretmesi gerektiğini, böylece kendisine devredebileceğini söylediğini belirtti.
Bu çiftçi, Bulgurcu’ya devrettiği tarlada kardeşleri ve oğlu dahil olmak üzere toplamda 7 evin bulunduğunu ifade etti. Tapunun babasından kaldığını fakat şu an büyük bir mağduriyet yaşadığını söyleyen çiftçi, Bulgurcu’nun tarlasını kaybetmemesi için kendisine tehditler savurduğunu öne sürdü. Bulgurcu’nun, “Parayı vermezsen tarlanı satarım. Tarla sizin değil, sizi buradan çıkarttırırım” şeklinde ifadeler kullanarak tehditlerde bulunduğunu belirtti. Çiftçi, ayrıca Bulgurcu’dan para talebinde bulunduğunda, kendisini Mollaahmet’e yönlendirdiğini de sözlerine ekledi.
Tüm bu iddialar, Kınık’taki tarımsal faaliyetleri ve çiftçilerin ekonomik durumunu etkileyecek kadar ciddi. Mağdurların, yaşadıkları haksızlıklar karşısında seslerini duyurmayı ve haklarını aramayı hedefledikleri anlaşılıyor. Bu konu, yerel yönetimler ve hukuk sistemi açısından da dikkatle incelenmesi gereken bir durum olarak öne çıkıyor.