Uzun yıllardır Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerinde sayısız saldırıya imza atan ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan terör örgütü PKK, 12. Kongresi’nin ardından beklenmedik bir açıklama yaptı. 5-7 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen kongrede alınan karar doğrultusunda örgüt, kendini feshettiğini ve silah bırakma kararı aldığını duyurdu.
PKK’nın bu durumu, yıllardır süregelen çatışmaların ve şiddetin son bulması yönündeki umutların artmasına neden oldu. Örgütün bu açıklaması, hem Türkiye hem de uluslararası kamuoyunda geniş bir yankı uyandırdı. PKK’nın silahlı mücadelesinin sona erdirilmesi yönünde atılan bu adım, Türkiye’de barış ve istikrar arayışlarında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.
Bu bağlamda, PKK’nın tarihinde bir ilk olarak kabul edilen bu fesih kararı, birçok insanın merak ettiği soruları da beraberinde getirdi. Terör örgütünün ilan ettiği bu yeni yol haritası, örgüt üyelerinin gelecekteki adımlarını, siyasi pozisyonlarını ve olası entegrasyon süreçlerini nasıl şekillendireceği gibi konular hakkında tartışmaları gündeme getirdi. PKK’nın bu kararının arkasında yatan sebepler, örgütün liderliğinden gelen açıklamalarla daha iyi anlaşılabilir.
Örgütün liderleri, alınan bu kararın, mevcut koşullar altında savaşın çözüm getirmeyeceği ve barışın sağlanmasının öncelikli hale geldiği düşüncesiyle alındığını belirtiyor. PKK’nın, uluslararası toplum tarafından tanınma ve destek talep etme çabalarının artık anlamını yitirdiği belirtilerek, çatışmaların ve silahlı mücadelenin sona erdirilmesinin daha mantıklı bir yol olduğu vurgulanıyor.
Bazı analistler, PKK’nın bu kararıyla birlikte, bölgede barış ortamının sağlanmasının daha olası hâle geleceğini düşünmekte, bu durumun hem Türkiye’nin hem de komşu ülkelerin güvenliğini pekiştireceği öngörülmektedir. Ancak, aynı zamanda bu kararın bazı güç odakları tarafından kabul görmemesi ve eski çatışmanın devam etme riski de göz ardı edilmemelidir. Bu noktada, gerek Türkiye’nin gerekse diğer ülkelerin şehirlerinde yapılan barış çağrıları ve diyalog önerileri, uluslararası ilişkiler bağlamında büyük bir öneme sahip olacaktır.
Sonuç olarak, PKK’nın silah bırakma kararı ve kendini feshetme durumu, uzun yıllar süren bir mücadelenin sona erdiğinin ve barış arayışlarının yeni bir aşamaya girdiğinin sinyalini vermektedir. Ancak, bu süreçte toplumsal uzlaşmanın sağlanması ve tüm tarafların güven içerisinde bir arada yaşamasının yollarının bulunması, gelecekteki barış sürecinin en kritik unsuru olacaktır.