Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Global Liderler Zirvesi’ne video konferans aracılığıyla katılım sağlamıştır. Zirvede iş insanlarına hitap eden Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın (OVP) maksatları ve Türkiye ekonomisi hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirmiştir. OVP’nin temel hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme ile daha adil gelir dağılımı olduğunu vurgulayarak, “Sürdürülebilir yüksek büyüme için fiyat istikrarını sağlamamız, mali disiplini yeniden tesis etmemiz ve sürdürülebilir cari açığın sağlanması şarttır. Yapısal dönüşüm, rekabet gücümüzü ve verimliliği artırarak refah seviyemizi yükseltecektir” ifadelerini kullanmıştır.
Bakan Şimşek, programın en önemli hedefinin enflasyonu tek haneye düşürmek olduğunu belirtmiştir. Geçtiğimiz yıl bir geçiş süreci yaşandığını ve enflasyonun Mayıs ayında zirve yaptığını hatırlatarak, “Bu yıl sonunda Merkez Bankası’nın hedef bandının üst kısmında, yani yüzde 41,5 ile bitirmeyi umut ediyoruz. Gelecek yıl OVP hedefleri doğrultusunda enflasyonu yüzde 17,5’a düşürmeyi planlıyoruz. Hedefimiz 2026 yılı sonunda enflasyonu tek haneye indirmektir” şeklinde konuşmuştur. Bakan, yaz aylarında başlayan dezenflasyon sürecinin devam edeceğini ve enflasyon hedeflerini tutturacaklarına inandıklarını ifade etmiştir.
Bütçe açığı konusunu da ele alan Bakan Şimşek, “Bütçe açığını kalıcı olarak yüzde 3’ün altına çekmeyi hedefliyoruz. Deprem ve EYT gibi etkilerden ötürü bütçe açığımız geçen yıl ve bu yıl yüksek seyretmiştir. Dezenflasyon sürecini desteklemek adına bütçe açığının milli gelire oranını düşürmeyi amaçlıyoruz” demiştir.
Cari açığın düşürülmesi için uygulanan OVP hedefleri hakkında bilgi veren Bakan, “Geçen yıl cari açıktan yüzde 4 civarında bahsediliyordu. Bu yıl cari açığımızın yüzde 1,7 olacağını öngörüyoruz. Gelecek yıl bu rakamın yüzde 2 civarına düşeceğini düşünüyoruz. Bu süreç sonucunda cari açığın milli gelire oranının yüzde 2-2,5’in altında olması, Türkiye’nin dış borcunun azalması ve rezerv birikimlerini artırması anlamına geliyor” açıklamalarını yapmıştır.
Bakan Şimşek, uygulanan politikaların büyümede geçici bir yavaşlama yaratabileceğine dikkat çekerek, “Ancak bu yavaşlama sonrasında daha dengeli ve sürdürülebilir yüksek büyümeye geçiş yapacağız. Geçen yıl büyüme oranı yüzde 5 civarındaydı, bunun 8 puanı iç talep kaynaklıydı. Büyümenin bu yıl yüzde 3,5 olacağını öngörüyoruz; bunun 1 puanı dış talep, 2,5 puanı ise iç talepten gelecektir” ifadelerini kullanmıştır.
Merkez Bankası rezervleri üzerine de açıklamalarda bulunan Bakan, “Son bir yıl içinde brüt rezervlerimiz 48 milyar dolar arttı ve şu anda 147 milyar dolar civarındadır. Net rezervlerdeki artış ise oldukça dikkat çeker bir seviyededir. Bu durum, programa olan güvenin önemli bir göstergesidir” belirlemesinde bulunmuştur.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) konusundaki değişimleri de aktaran Bakan, “Geçen yıl Ağustos ayında KKM’nin değeri neredeyse 144 milyar dolar seviyesindeydi. Uyguladığımız program sayesinde bu miktarı yaklaşık 96 milyar dolar azaltmayı başardık. Hedefimiz, piyasayı olumsuz etkilemeden KKM’den çıkışı sağlamak” şeklinde bilgi verdi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik not artırımları hakkındaki düşüncelerini de paylaşan Bakan Şimşek, “2024 yılı içerisinde dünya genelindeki üç önemli derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülke olmayı umuyoruz. Yatırım yapılabilir seviyeye ulaşmak için çeşitli adımlar atmamız gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Bakan, yapısal reformların hızlanması gerektiğini de vurgulayarak, “Yılın ilk iki çeyreğinde beklenen yapısal reformların %67’sini tamamladık. Önümüzdeki dönemde bu reformların hızlanması için gerekli adımları atacağız” ifadelerini kullanmış ve önceliklerin arasında beşeri sermayenin artırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yeşil-dijital dönüşümün yer aldığını belirtmiştir. Tüm bu adımlar, Türkiye’nin büyüme performansını artırma hedefinin bir parçasıdır.