Urla’da İzin İddiası ve Vahşi Depolama Skandalı!

0

BEĞENDİM

0

Son zamanlarda Urla Belediyesi’nde yaşanan olaylar, yerel halk arasında büyük bir dikkat çekmekte. Vahşi depolama alanları, çeşitli cezalar, rüşvet iddiaları ve istifalar, bu olayların başlıca unsurlarını oluşturuyor. Adeta “bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır” atasözündeki durumu somut bir şekilde gözler önüne seriyor. Öncüşehir Ekibi olarak, bir süre boyunca Urla’nın Yağcılar Mahallesi’nde çalıştık ve bazı sorunların gün yüzüne çıktığını gözlemledik.

Öncelikle, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan’ın, babasının muhtar olduğu mahallenin bir bölgesini resmen vahşi depolama yeri olarak kullandığını belirtebiliriz. Bu alanda çöp, hafriyat, evsel atıklar ve eski mobilyalar gibi pek çok atık türü bulunduğu görülmekte. Anlaşılan o ki, burada yalnızca rahatsız edici bir durumla karşılaşmıyoruz, aynı zamanda metan gazı riski gibi ciddi çevresel tehlikeler de söz konusu. Bu durum, halk sağlığı açısından son derece endişe verici!

Bütün bu cürüm ve kötü yönetim iddiaları üzerine, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı harekete geçti ve alanda incelemelerde bulundu. Yapılan denetimler sonucunda, hafriyat, evsel atıklar ve eski mobilyaların Urla Belediyesi ile özel bir firma tarafından bölgeye aktarıldığı tespit edildi. Çevre Kanunu gereğince, Urla Belediyesi’ne ve ilgili firmaya toplamda 3 milyon 739 bin 452 TL idari para cezası kesildi. Bunun yanı sıra, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Ancak, bu ağır yükümlülüğe rağmen, olaydan ders alınmak yerine durum daha da karmaşık bir hâl aldı.

Özellikle Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan’ın ulusal bir televizyon kanalında verdiği röportajda, döküm yapılan alan için Orman Genel Müdürlüğü’nden resmi bir izin belgesi olduğunu ileri sürmesi dikkat çekici. Başkanım, dökülen moloz ve hafriyatın bu belge kapsamında yapıldığını belirtmişken, hemen aklımıza şu soru geliyor: Gerçekten böyle bir izin belgesi var mı? Üstelik, Başkan’ın bahsettiği ‘izninin’ ait olduğu yer Ovacık, vahşi depolama yapılan alan ise Yağcılar Mahallesi. Başkan, bu iki farklı mahalle arasında nasıl bir bağ kurabiliyor? Ya kendi mahallelerini karıştırıyor ya da Urla halkını yanıltmaya çalışıyor.

İzin verilen konu çöp temizliği olsa da, bu, kendi mahallelerinde atık bırakmak anlamına gelmez. Sayın Başkan için yapması gereken tek şey, hatalarını kabul edip gerekli çalışmalarla durumu düzeltmektir. Böyle alaycı bir tutum, bir belediye başkanına yakışmaz ve halkın güvenini sarsar. Sonuç itibarıyla, Urla’da yaşanan bu olaylar, sadece bir yerel yönetim krizinden öte, toplumsal bir sorunun da işareti olarak karşımıza çıkmaktadır. Şimdi Urla halkı, belediyelerinden bekledikleri hizmetleri en doğru şekilde alabilme umudunu korumalı ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam etmelidir.