İzmir’de, uyku apnesinin ev ortamında teşhis edilmesine yönelik yenilikçi bir yaklaşım geliştirilmiştir. Klasik yöntemlerin aksine, yapay zeka destekli bir cihaz ile bu rahatsızlığın teşhisi, hastaneye gitmeye gerek kalmadan yapılabilmektedir. Bu cihaza, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Biyomühendislik Bölümü’nden Doç. Dr. Hüseyin Cumhur Tekin ve ekibi tarafından öncülük edilmiştir. Uyku apnesi, bireylerin uyku esnasında nefes almasının durması ya da azalması olarak tanımlanmaktadır; bu durum, sabahları yorgun uyanma ve dikkatsizlik gibi sorunlara yol açabilmektedir.
Uyku apnesi tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına, hatta ölüme yol açabilecek sonuçlar doğurabilir. Özellikle felç ve kalp krizi gibi tehlikeli durumlar, bu hastalığın seyriyle doğrudan ilişkilidir. Geleneksel uyku testleri genellikle hastanelerde yapılan laboratuvar çalışmaları ile gerçekleştirilmektedir; ancak bu süreç hem zahmetli hem de maliyetlidir. Tekin ve ekibi, hastaların gece boyunca gözlem altında kalmadan, evde rahat bir ortamda sağlık sorunlarını belirleyebilecekleri yeni bir yöntem geliştirmeye karar verdiler.
Geliştirilen yapay zeka destekli cihaz, uyku sırasında hastanın diyafram hareketlerini sensörler aracılığıyla izlemektedir. Toplanan veriler, yapay zeka algoritmaları ile analiz edilerek doktorlara dijital raporlar halinde sunulmaktadır. Bu cihazın taşınabilir ve ergonomik bir yapıya sahip olması, onu kullanıcılar için oldukça cazip kılmaktadır. Uyku apnesinin türlerini de tanımlayan cihaz, teletıp uygulamaları ile entegre şekilde çalışarak hastaların uzman hekimlerle uzaktan görüşmeler yapmasına olanak tanımaktadır.
Doç. Dr. Tekin, cihazın uyku apnesinin klinik dışında teşhis edilmesine olanak sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Hastaların yaşam kalitesini artırmanın önemine vurgu yapan Tekin, cihazın ev ortamında kolayca kullanılabilir olduğunu ifade etti. “Geliştirdiğimiz giyilebilir cihaz, ev ortamında hastanın kendi başına diyafram üzerine yerleştirmesiyle uyku apnesi teşhisini koyabilmektedir.” diyen Tekin, mevcut cihazların hasta konforunu sağlama noktasında yetersiz kaldığını ve bunun hasta kaçışına sebep olduğunu dile getirdi. Ayrıca, evde kullanılan diğer cihazların maske ve kablo gibi ek aletler gerektirdiğini ifade etti, bu durumun ise hasta konforunu olumsuz etkilediğini belirtti.
Tekin, geliştirilen cihazın, doktorlarla veri paylaşımını kolaylaştırarak teşhis sürecini hızlandırdığını ve tedavi aşamasının daha verimli bir şekilde planlanmasına imkan tanıdığını ifade etti. Cihazın gelecekte başka hastalıkların teşhisinde de kullanılabileceğini düşünmektedir. Bunun yanında, cihazın nefes hızını da ölçebilmesi sayesinde yoğun bakım ünitelerinde ya da solunum yolu hastalıklarının evde takibi için de kullanılma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
Cihazın Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan patent almış olduğu ve uluslararası patent sürecinin de devam ettiği bilgisi verildi. Tekin, cihazın medikal sınıfa girebilmesi için gerekli regülasyon süreçlerinin üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Ayrıca, TÜBİTAK’tan destek alarak cihazın daha işlevsel hale getirilmesi yönünde projeler geliştirdiklerini ve klinik doğrulama çalışmalarına başladıklarını belirtti. İlk ölçümlerin umut verici olduğunu söyleyerek, hasta sayısını artırarak daha kapsamlı bir doğruluk analizi yapılacağını ekleyerek çalışmalarına devam edeceğini belirtti.